Yayınlanma: 4 Haziran 2021 16:17
Güncellenme: 24 Kasım 2024 17:51
Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşanan olayda Sinan Y., geçtiğimiz yıl 8 yaşındaki kardeşi Seyit Taha Y.’i Türkbeleni mevkisindeki ormanlık alanda bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etti.
Olay yerinde incelemelerde bulunan polis ekipleri 8 yaşındaki küçük Seyit Taha’nın cansız bedenini buldu. Ceset üzerinde yapılan incelemelerde çok sayıda bıçak yarası olduğu tespit edildi.
Antalya Adli Tıp Kurumu'na götürülen Seyit Taha Y.’nin cansız bedeninde, 9'u öldürücü olmak üzere 27 bıçak yarası olduğu saptandı. Antalya Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nin raporunda ek olarak Seyit Taha Yüksel'in iki elinde de savunma yarası şeklinde bıçak yarası olduğu da kaydedildi.
Antalya Adli Tıp Kurumu'na götürülen Seyit Taha Yüksel'in cansız bedeninde, 9'u öldürücü olmak üzere 27 bıçak yarası olduğu belirlendi. Polis merkezinde işlemleri tamamlanan ağabey Sinan Y., sevk edildiği sulh ceza hakimi tarafından 'yakın akrabayı kasten öldürmek' suçundan tutuklandı.
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın cinayetle ilgili hazırladığı iddianamede, sanık Sinan Yüksel'in, "Biz 3 kardeşiz, ben en büyüğüm. Seyit Taha 8 yaşındadır. Olay günü saat 15.00 sıralarında Seyit Taha'ya "'Bir yere gidelim' dedim. Evden çıkmadan kimliğimle, yeşil saplı bıçağı da yanıma aldım. Türkbeleni'ne doğru kardeşimle gittik. Kardeşime önce sırtından bıçağı sapladım, sonra ön tarafından bıçakladım. Kardeşimi sevmediğim için onu öldürdüm. Daha sonra emniyete gidip teslim oldum. Ben tek başıma hücrede kalmak istiyorum. Bu durumu kendim istedim. Söyleyeceğim başka husus yoktur, pişman değilim" dediği belirtildi.
Bununla birlikte iddianamede Sinan Y.’nin olaydan 15 gün önce parktan tanımadığı birinden uyuşturucu madde satın alıp kullandığını söylediği anlatıldı. Sinan Y.’nin Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından psikiyatrik bir hastalığının bulunmadığı ve cezai ehliyetinin tam olduğu yönünde rapor verildiği hatırlatılarak, 'kardeşi kasten öldürme' suçundan cezalandırılması istendi.
Sinan Y.’nin annesi Alime Y., küçük oğlunu öldüren Sinan’ın normal bir insan olmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporu kabul etmiyoruz. Sinan evde de hayal dünyasında yaşıyordu. Günlerce odasından çıkmıyordu. Kardeşiyle hiçbir problemi yoktu. Ben çalıştığım için küçük çocuğum Seyit Taha Yüksel'le o ilgileniyordu. Sinan normal değil, yeniden rapor alınmasını istiyoruz"
Baba Osman Y. ise "İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporu kabul etmiyoruz. Oğlum 8 aydır evde duvarlarla konuşuyormuş. Annesi öyle söyledi. Akli sağlığının yerinde olup olmadığı için yeniden rapor alınsın" şeklinde açıklama yaptı.
Duruşmada yer alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Sinan Y.’nin suçunun sabit olduğunu u ve savcının esas hakkındaki görüşüne katıldıklarını belirterek, cezalandırılmasını istedi.
Bunun üzerine söz alan sanık avukatı müvekkilinin normal olmadığını, raporu kabul etmediklerini söyleyerek müvekkilinin beraatini ya da adli kontrol şartıyla tahliyesini talep etti.
Mahkeme başkanı karar duruşması olduğunu hatırlattığı sanık Sinan Y.’ye son sözlerini sordu. Sanık Sinan Yüksel bunun üzerine, "Ben olay günü polise kendim gittim. Olayı anlattım. Kaçmadım. Ben hastaneye gitmek istemiyorum. Orada benim psikolojim daha fazla bozuluyor. Hastaneye gitmemek için intihar girişiminde bulundum. Böyle bir olay olduğu için çok pişmanım" dedi.
Verilen aranın ardından sanık Sinan Y.’ye ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi. Ancak sadığın mahkemedeki hal ve hareketlerinin saygılı olması nedeniyle cezasına indirim yapıldı ve ömür boyu hapse çevrildi.
Kararın okunmasının ardından sanık Sinan Yüksel, "Ben şimdi ne kadar hapis cezası aldım? Kaç yıl oluyor hapis cezası?" diye sorunca mahkeme başkanı, "Sen cezanın kaç yıl olacağını infaz savcısına sor. Biz müebbet hapis cezası verdik" dedi.