Alman Ekonomi Dergisi Türkiye’deki Ekonomik Gelişmeleri Mercek Altına Aldı
Alman ekonomi dergisi WirtschaftsWoche, Türkiye’deki ekonomik krize dair detaylı bir inceleme paylaştı. İncelemede, “Enflasyon artışının nedeni dış güçler değil, Erdoğan'ın 2023 seçimleri kaygısıyla faiz artırmaması” denildi.
Alman ekonomi dergisi Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri mercek altına aldı. İncelemede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dair yorumlara da yer verildi. Haftalık olarak yayımlanan
WirtschaftsWoche dergisinde, Türkiye’deki enflasyon artışının nedeninin dış güçler olmadığı, Erdoğan’ın 2023 seçimlerinin kaygısıyla faiz arttırmaması olduğu belirtildi.
“Türk Halkının Düştüğü Sefalet Nedeniyle Erdoğan'a Destek Azalıyor.”
Malte Fishcer tarafından kaleme alınan makalede ayrıca, “Türk halkının düştüğü sefalet nedeniyle Erdoğan'a destek azalıyor. Enflasyon hızla artıyor ama Merkez Bankası, faizi yükseltmemekte direniyor. Bunun etkileri Avrupa'ya uzanıyor. Burayı da olumsuz etkiliyor”
Makalede ayrıca, neredeyse her gün değişen etiket fiyatlarına ve alım gücünün azaldığına da dikkat çekildi. Et ve birçok gıda maddesinin Türk halkının büyük bir çoğunluğu için lüks haline geldiği belirtildi.
“Erdoğan büyük olasılıkla, yüksek faiz gelirse ekonominin çarklarının durmasından ve dolayısıyla en geç haziran 2023'te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamamaktan korkuyor. Erdoğan, Merkez Bankası yönetimini kendisi seçiyor ve faiz tavsiyesine isyan ederlerse görevden alıyor. Türkiye'deki kriz, Erdoğan'ın halkı inandırmaya çalıştığı gibi dış güçlerin saldırısı değil, çıkarların siyasallaşmasının sonucudur”
TL’deki düşüşün ithalatı pahalandırdığını, Türk halkını fakirleştirdiğini, Erdoğan'ın politikasının onaylanmasını zorlaştırdığı belirtilen yazıda, “Erdoğan halkı sakinleştirmek için asgari ücreti yüzde 50 artırdı. Ancak gerçek satın alma gücünde bir şey değişmedi. Çünkü firmalar, ek işçilik maliyetleri ve hammadde artışlarını fiyatlarına yansıtmaya başladı. Bu durum ücret- fiyat sarmalını hızlandırır. Yatırım bankası Goldman Sachs'ın ekonomistleri, enflasyon oranının bu ay yüzde 40'ı aşacağını, önümüzdeki aylarda yüzde 50'nin üzerine çıkacağını varsayıyor. TL üzerindeki aşağı düşüş baskısının da artacağı belirtiliyor” ifadelerine yer verildi.
“Kur Korumalı Sistem İşe Yaramadı”
Döviz kurlarındaki inanılmaz artışın ardından devreye sokulan kur korumalı mevduat sistemine de değinilen makalede, bunun işe yaramadığı vatandaşın bunu tutmadığı kaydedildi. Kur korumalı mevduat sisteminin amacının vatandaşın liraya olan güveni artırmak, döviz ve altınların lirayla değiştirilmesi olduğunu ama bunun sağlanamadığı belirtildi.
“Vatandaşlar dolar ve euro'larını bozdurmadı ve mevcut TL mevduat hesaplarını bu hesaplara aktardı. 300 bin müşteri yeni lira hesaplarına yaklaşık 10 milyar Dolar eşdeğeri ödeme yaptı. Ancak bunun sadece yüzde 15'i dövizden geldi. Erdoğan şimdi dost devletlerden mali destek istiyor. Çeşitli ülkelerle takas anlaşmaları var. Sınırlı döviz rezervleri, yurt dışında büyük döviz borcu olan Türk şirketleri için önemli sorun”
“İktidarda Kalabilmek İçin Önümüzdeki Aylarda Bir Dizi Jeopolitik Kartı Açabilir”
Malte Fishcer incelemesini şu sözlerle tamamladı:
“Erdoğan'ın para politikası kararnameleriyle neden olduğu ekonomik zarar ne kadar büyükse, seçimden önce destekçilerine bir araya toplamak için çatışmacı bir dış politika rotası çizmesi cazibesi de onun için önemli. Erdoğan, iktidarda kalabilmek için önümüzdeki aylarda bir dizi jeopolitik kartı açabilir.”