Yayınlanma: 23 Mart 2021 10:49
Güncellenme: 17 Kasım 2024 02:16
Koronavirüs pandemisi süreciyle birlikte geçilen uzaktan eğitim modelinin birinci yılı dolduruldu. Bu kapsamda öğrenciler son bir yıldır dersleri EBA TV ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden giriş sağlıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzaktan eğitimin kalıcı olacağına dikkati çekerek; "Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. EBA altyapımızı güçlendirdik. Hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu. Bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz. Birçok okulumuzun buna ilişkin altyapısı uygun" dedi.
Bu sürecin oluşturduğu güçlüklerle birlikte büyük fırsatlar da doğurduğunu söyleyen Bakan Selçuk, "Bakanlığımız tarafından yıllardır gerçekleştirilmeye çalışılan eğitim-öğretim ortamlarının teknolojiyle bütünleştirilmesi çalışmaları için bir kaldıraç görevi gördü" ifadesini kullandı.
Halihazırda var olan altyapıyı uzaktan eğitim ile güçlendirdiklerini söyleyen Bakan, "Bakanlığımızın hâlihazırda var olan altyapısı, uzaktan eğitimin başlaması ile daha da güçlendirilerek öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz tarafından daha sık kullanıldı. EBA platformu dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitesi haline geldi. Uzaktan eğitimde küçük yaş grubundaki öğrencilerimizde, gelişim düzeyinin getirdiği faktörlere bağlı olarak bazı zorluklar yaşandı. Ortaokul öğrencileri ise uzaktan eğitime daha kolay adapte oldu. Süreci daha kolay yönettik.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Uzaktan eğitimin kalıcı olacağının altını çizen Milli Eğitim Bakanı şu ifadeleri kullandı:
Eğitim yılı 1. dönemi itibarıyla; canlı ders düzenleyen öğretmen sayısı toplamı 884 bin 804 oldu. Öğrencilerin bu derslere katılım yüzdesi, ilkokul seviyesinde yüzde 66, ortaokul seviyesinde yüzde 73, lise seviyesinde yüzde 77 olarak gerçekleşti. Erken çocukluk eğitiminde, sürece ailenin katılımı önemli. Salgın sürecinde bu noktada önemli ilerleme kaydettik. Aileler, çocuk gelişimi ve eğitiminde aktif rol aldılar ve bu konudaki bilinç düzeyi ve çocukların aileleriyle geçirdikleri nitelikli zaman önemli ölçüde arttı. Ayrıca bu süreç bize bazı dersleri uzaktan eğitimle verebileceğimizi gösterdi. Bu durumun devam ettirilebileceğini düşünüyoruz. Eğer salgın olmasaydı yıllar alacak bir deneme sürecini aşmış olduk." "Bu uygulamaya OECD'den övgü geldi. OECD tarafından yayımlanan ve Quentin Vidal tarafından hazırlanan 'Turkey: Özelim Eğitimdeyim (I Am Special, I Am iİn Education)' başlıklı raporda, geliştirmiş olduğumuz uygulama tanıtıldı ve diğer ülkelere örnek gösterildi."