Breonna Taylor Kararı Öncesi ABD’de OHAL İlan Edildi!
Breonna Taylor kararı öncesi ABD’de OHAL ilan edildi. Ödüllü sağlık çalışan Breonna Taylor’ın
polis tarafından vurularak hayatını kaybetmesi 100 gündür ülkede
protesto ediliyordu. Savcılığın konuya ilişkin kararı öncesinde olağanüstü hal ilan edildi. Belediye Başkanı, “Ayaklanma çıkabilir” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde sular durulmuyor. ABD’de yaşayan sağlık çalışanı Breonna Taylor’ı evine girerek öldüren polislere yönelik başlatılan soruşturmada savcılığın, polislere bir suçlama yöneltip yöneltemeyeceğine ilişkin kararın açıklanması bekleniyor.
Kararın açıklanmasından önce, olayın meydana geldiği Kentucky eyaletinin Louisville kentinde olağanüstü hal ilan edildi.
Lousville Belediye Başkanı Greg Fischer, kentte
ayaklanma olması ihtimaline karşı böyle bir önlem alındığını bildirdi.
26 yaşındaki Taylor’ın öldürülmesi kentte 100 gündür protesto ediliyordu.
Demokrat Belediye Başkanı Fischer, protestoların en yoğun olduğu bölgelerin 24 Eylül tarihinde trafiğe kapatıldığını duyurdu.
Lousville kenti merkezinde bazı caddeler barikatlarla kapatıldı. Federal mahkeme binası da kapatılırken polis departmanı tüm izin taleplerini iptal etti.
Yerel basında, polislerin 12 saatlik vardiyalarda çalıştırılacağı konusunda haberler yer aldı.
Geçici Polis Şefi Robert Schroeder, kararın bu hafta içerisinde açıklanacağının beklendiğini aktardı ve sözlerine şunları ekledi:
“Toplum içinde bazı söylentiler yayılıyor. Bir şeylerin yaklaşmakta olduğunu biliyoruz ama ne olduğunu bilemiyoruz."
Taylor Neden Öldürüldü?
13 Mart Cuma günü akşamı
Breonna Taylor, erkek arkadaşı Kenneth Walker ile yatakta uzanmış halde film izlerken, kapıdan gelen gürültüler üzerine irkildi.
Sivil giyinimli Louisville polisleri, narkotik operasyon kapsamında Breonna Taylor ve erkek arkadaşının bulunduğu evin kapısını kurarak içeri girdi.
Bunun nedeni ise bir hakimin, onlara kapıyı çalmadan baskın yapabilmelerine olanak sağlayan bir arama izni vermesiydi. İznin verilme gerekçesi ise Taylor’ın eski erkek arkadaşı ve uyuşturucu ticareti hükümlüsü Jamarcus Glover’ın o adresi teslimat için kullandığından şüphelenilmesiydi.
Ödüllü sağlık çalışanı Taylor’ın ise herhangi bir sabıka kaybı yoktu. Evlerinin kapısının kırılması üzerine 27 yaşındaki kadının sevgilisi Walker, Glover’ın evlerini bastığını düşünerek ruhsatlı silahını eline alarak bir el ateş etti.
Kurşun bir polisin kasığına denk geldi. Bunun üzerine genç kadının evini basan polisler 20 elden fazla ateş ederek karşılık verdi. O kurşunlardan beşi Taylor’a isabet etti. Taylor, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Walker ve 10'dan fazla komşuları polisin içeri girerken kendilerini tanıtmadığını belirtirken bir komşu ise birden fazla polisin "Polis" diye bağırdığını duyduğunu ileri sürdü.
Ticaret yapıldığı düşünülen evde herhangi bir uyuşturucu bulunmadı. Savcılık, çatışma sonrasında evde arama yapılmadığını bildirdi.
Polisler Hakkında Ne Karar Verildi?
Taylor'ın ölümüne neden olan üç polisten Brett Hankinson düşüncesizce, hedef almaksızın 10 el ateş ettiği gerekçesiyle haziranda işten çıkarıldı.
Diğer iki polis ise o gece silahlarını teşkilata teslim ederek, idari işlerde çalışmaya başladı.
Louisville Courier-Journal gazeteside yer alan habere göre, altı polis hakkında iç soruşturma açıldı.
İdari göreve getirilen polislerden Çavuş Mattingly, cumartesi günü binden fazla iş arkadaşına kent yönetimini ve protestocuları eleştirme çağrısında bulunulması gerektiğini içeren e-posta gönderdi. E-postada şu ifadeler yer aldı:
"Savcılık ne karar verirse versin biliyorum ki biz o gece yasal, ahlaki ve etik olanı yaptık. Suçlular yüceltilirken iyi insanların hedef haline getirilmesi çok üzücü."
"İnsan haklarınızın hiçbir anlamı olmuyor fakat suçlulara tam otonomi sağlanıyor."
Sonra Ne Oldu?
Olayın yaşandığı gece, başka bir yerde uyuşturucu bulundurmak suçunda gözaltına alınann eski sevgili Glover, savcıların Taylor’ı da dosyaya dahil etmek amacıyla kendisine baskı yaptıklarını ifade etti.
Taylor'ın ailesi, ölüme sebebiyet verme suçudan kent yönetimine karşı dava açtı. Dava, eylül ayında 12 milyon dolarlık bir tazminatla sonuçlandı.
O tarihten sonra Lousville kentinde kapı çalmadan yapılan polis baskınlarına yasak getirildi. Ülke genelinde çok sayıda ünlü, polislerin cezalandırılması için çağrıda bulundu.