
Yayınlanma: 28 Ocak 2021 22:18
Güncellenme: 4 Aralık 2025 21:00
Halil Sezai konuyla ilgili hatasız olmadığını kabul ederken, yapılan eleştirilerin çok fazla olduğunu belirterek kendisini savundu. Paracıkoğlu konuyla ilgili konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Medya gücünü eline geçiren herkes algıları istediği gibi yönetebiliyor. Yaptırtmak istediği ve göstermek istediği her şeyi rahatlıkla yansıtabiliyor. Bu benim cezaevinden çıktıktan sonra katıldığım ilk program. 45 günlük cezaevi süreci geçirdim. Bu süreçte kimse yanıma gelip 'Hayırdır ne oldu sana?' diye sormadı. İhtiyacım olan zamanda kimseyi yanımda göremedim. Kimse gerçeği duymak için bana mikrofon uzatmadı. Şimdi algılar değiştiğinde gelip sormaya başladılar. İş işten geçtikten sonra geliyorlar.
Kötü geçmedi bu dönem. Hatta buna ihtiyacım varmış gibi geçirdiğim bir dönem oldu. Tek başıma bir odada kaldım. Hava almaya bile doğru düzgün pek çıkmadım. Bol bol kitap okuyup kendi başıma vakit geçirdim. İçsel bir yolculuk yaptım. Sakin ve sabırlı bir adam olduğumu düşünürdüm ama böyle değilmişim. Bu yaşadıklarımı anlamaya çalıştım. Kendimle baş başa kaldım. Bu durum vicdanınızı kötü hissettiriyor, ne olursa olsun insan kendisini kötü hissedilebiliyor.
Bu son olayda da anlatıldığı gibi çok fazla sinirli değildim. İnsanlar beni yaptığım filmlerden dolayı 'bu sabah akşam içer' diye düşünüyor ama öyle bir şey yok. Böyle hayat sürmez. İnsanlara beni yıllardır yanlış tanıtma derdindeler. Belki de sıradan biri olsaydım böyle bir şey olmayacaktı.
Bu olayda 'Keşke yapmasaydım' dediğim oluyor, üzgünüm ama bu kadar kendimi ezip dövemem. Ben adam öldürmedim. Sırf medyatik bir figürüm diye kimsenin bana bu kadar yüklenmeye hakkı yok. Ben o şahsı anlatıldığı gibi 80 yaşında bir amcacık gibi göremedim. Bahsi geçen şahsı iki senedir tanıyorum. Tacizlerine altı ay kadar dayanabildim, sonra nasıl olduğunu pek bilmiyorum, olan oldu. Kimsenin başına gelmesin böyle bir şey, her insanda bu potansiyel var çünkü.”