Yayınlanma: 18 Ekim 2024 13:38
Güncellenme: 22 Kasım 2024 07:33
Amazon Nehri, iklim değişikliği nedeniyle yaşadığı kuraklıklarla büyük bir tehdit altına girdi. Brezilya Jeoloji Servisi’nin verilerine göre, 6.500 kilometre boyunca uzanan dünyanın en büyük nehrinin çeşitli kesimlerindeki su seviyeleri, geçen ay rekor seviyelerde düştü. Özellikle, Amazonas eyaletinde bulunan bir bölümde su seviyesi, mevsim normallerinin 7,5 metre altında seyretti.
Bu durum, orman topluluklarını birbirine bağlayan ve bölgedeki ticaretin temelini oluşturan nehrin büyük bir kısmının sığ göletlere dönüşmesine yol açtı. Ulaşım zorlukları, özellikle de Amazon'un kalbindeki Manaus şehrinde, iki milyonluk bir nüfusa sahip bu büyük uluslararası üretim merkezinde hissediliyor. Sığ sular, kargo gemilerinin yanaşmasını zorlaştırarak şirketlerin tedarik zincirlerinde kesintilere neden oluyor.
Brezilya, bu krizi aşmak amacıyla nehirde derinleştirme çalışmaları başlatmayı planlıyor. Ulusal Ulaştırma Altyapısı Departmanı Müdürü Fabricio de Oliveira Galvão, “Nehir yatağındaki bitkiler yüzeye çıkmaya başladı. Bu, navigasyonu kısıtlıyor ve insanları seyahat etme konusunda zorluklarla karşı karşıya bırakıyor” dedi.
Bölgedeki kuraklık, sadece ulaşımda değil, sağlık hizmetlerinde de ciddi sorunlar doğuruyor. Su seviyesinin düşmesi, okula giden çocukların ulaşımını ve hastaların hastanelere erişimini zorlaştırıyor. Yakın zamanda yapılacak yerel seçimler öncesinde, seçmenlerin oy kullanma makinelerine ulaşımında sıkıntılar yaşanabilir.
Brezilya hükümeti, nehirdeki su seviyesinin yükseltilmesi için “tarama” adı verilen bir yöntemle derinleştirme çalışmalarına gitmeyi planlıyor. Ancak, bilim insanları bu planın çevresel etkileri konusunda uyarılarda bulunuyor. Tarama işlemi, doğal cıva yataklarının ortaya çıkmasına ve su kalitesinin düşmesine neden olabilir. Manaus’taki Brezilya Amazon Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Adalberto Luis Val, “Bu tür işlemler, ekosistem üzerinde kalıcı izler bırakabilir” uyarısında bulundu.
Araştırmalar, Amazon’un iklim değişikliği nedeniyle daha sıcak ve kuru bir hale geldiğini gösteriyor. 1980'lerden bu yana ortalama sıcaklıkların iki santigrat derece arttığı belirtiliyor. Kuraklık mevsimi de artık bir ay daha uzun sürüyor.
Amazon’un derinleştirilmesi planı, özellikle bölgedeki bazı topluluklar için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Örneğin, Tauary köyü sakinleri, kuraklığın hayatlarını zorlaştırdığını belirtiyor. Maria de Fátima Servalho Celestino, “Burada nehirler bizim sokaklarımız. Su veya ilaç almak için şehire gidemiyoruz” diyerek yaşadıkları zorlukları dile getirdi.
Brezilya, bu sorunlarla başa çıkmak için nehirdeki derinleştirme çalışmalarını sürdürürken, uzun vadede daha sürdürülebilir çözümler arayışının da önem kazandığı anlaşılıyor. Bu durum, iklim değişikliği ile mücadelenin ve yerel toplulukların ihtiyaçlarının dikkate alınmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.