Yayınlanma: 21 Mayıs 2023 22:14
Güncellenme: 22 Kasım 2024 15:17
Kulağa uğursuz gelen “X tarihi” olan 1 Haziran’a kadar bir anlaşmaya varmaları gerekiyor.
Ancak bunu yapmazlarsa bu durumun diğer ülkeler için ne anlama geleceği tüm dünyada merak edilmeye başlandı.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir: BBC’nin görüştüğü tüm uzmanlar ABD’nin borçlarını ödeyemeyeceğini konusunda hemfikir.
Ancak yatırım bankası Panmure Gordon’un baş ekonomisti Simon French, 2008 yılında dünya bankacılık sektörünün neredeyse çöküşüne atıfta bulunarak, “eğer bu gerçekleşirse, küresel mali kriz bir çay partisi gibi görünür” ifadelerini kullanıyor.
ABD borç tavanını yükseltmezse, daha fazla borç alamayacak ve kamu yardımları ve diğer yükümlülüklerini ödemek için fonları hızla tükenecek gibi görünüyor.
AJ Bell’de yatırım direktörü olan Russ Mould, “İnsanlara sosyal yardım ve destek ödemeleri durdurulacak, bu da onların harcama ve faturalarını ödeme kabiliyetlerini etkileyecek” şeklinde konuşurken sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Dolayısıyla ekonomiye de darbe vuracaktır.”
Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi, hükümetin borç tavanı konusunda uzun süre bir anlaşmaya varamaması halinde ekonominin %6,1’e kadar küçülebileceğini tahmin ediyor.
Cambridge Üniversitesi Queens’ College’ın başkanı ekonomist Mohamed El-Erian, temerrüde düşmenin “muhtemelen ABD’yi resesyona sürükleyeceğini” ifade ediyor.
Bu durumun, çoğu ABD’yi önemli bir ticaret ortağı olarak gören dünyanın geri kalanı için büyük zincirleme etkileri yaşatacak.
El-Erian ayrıca “ABD küresel olarak en büyük ticaret ortaklarından biri. Dünyanın geri kalanından daha az ürün alıyor olacak” ifadelerine yer verdi.
French, ABD’nin temerrüde düşmesinin ticarete zarar vermesinin yanı sıra, diğer ülkelerdeki ipoteklerin daha pahalı hale gelmesine ve işsizliğin artmasına neden olabileceğini tahmin ediyor.
Peki ABD’deki sorunlar neden diğer ülkelerde konut kredilerini daha pahalı hale getirsin?
Bir hükümet borç para almak istediğinde, bir tahvil veya borç senedi çıkarır. ABD’de buna Hazine tahvili denir. Bir yatırımcı Hazine tahvili satın alırsa hükümetten faiz alır.
ABD hükümeti borcunu geri ödemez hatta faizini bile ödemezse, “yatırımcılar buna bakacak ve ‘ABD temerrüde düşebiliyorsa, İngiltere’nin temerrüde düşmesini engelleyen nedir?” sorusu sorulabilir.
Hal böyleyken yatırımcılar devlet borçlarını satın almak için daha yüksek bir faiz oranı talep edecektir.
French, konuyla ilgili sözlerine şöyle devam ediyor: “Borç faiz oranları – ister mortgage borcunuz ister kamu borcunuz olsun – ne kadar risk algılandığına göre belirlenir ve açıkça [ABD’nin temerrüde düşmesi] büyük bir risk olayı olacaktır ve bu nedenle tüm borçlar bir gecede daha pahalı hale gelecektir”
Aslında genel olarak borçlanma – hükümetler, işletmeler ve insanlar için – muhtemelen daha maliyetli olacak.
Capital Economics’in ABD baş ekonomist yardımcısı Andrew Hunter şu ifadeleri kullanıyor: “ABD devlet borçları birçok açıdan küresel finans sisteminin temel taşı olarak görülüyor. Genellikle en güvenli varlık olarak görülüyor ve esasen dünyadaki diğer tüm finansal varlıklar ABD devlet borcuna göre fiyatlandırılıyor.”
Hunter’a göre iyi haber, ABD’nin temerrüde düşmesi halinde savunmasız kalacak tek bir ülke olmaması.
Kötü haber mi? Hunter şu sözleri kaydediyor: “Bu durum küresel ekonomi için potansiyel bir felaket olacaktır.”