
Yayınlanma: 20 Temmuz 2020 10:34
Güncellenme: 5 Aralık 2025 12:54
Prof. Dr. Dipova, Limanın bir zaruriyet olduğunu ve 'yapılmamalıydı' düşüncesinin doğru olmadığını belirtirken, mühendislikte bir şeyler yapılırken bazen bir şeylerin bozulmasının göze alınabildiğini söyledi. Çözüm olarak ise; “Bu bir sorundu ve çözüm önerileri elbette var. Boğaçayı'nın kuzeyinde ve Sarısu Kadınlar Plajı'nın olduğu yerde biriken taş, kum ve çakıl taşıma yoluyla getirilip buraya serilebilir. Ancak bu çözüm sürekli olmayacağı için bir süre sonra yeniden eski görüntüsüne dönecek" dedi.
Doğduğundan bu yana Antalya'da yaşayan araştırmacı-yazar Emin Altıner (65) sahilin geçirdiği değişimi üzülerek anlatırken, Konyaaltı Sahili'nin önceden daha geniş bir alana yayıldığını ve burada kentte yaşayanların yaz aylarında obalar kurduklarını ifade etti.
''Antalya o yıllarda içinden 29 şelalenin geçip, denize döküldüğü bir yerdi. Ancak bugünlerde yalnızca bir tane şelale kaldı. Hepsinin önünü bir şekilde tıkadık. Maalesef betonla kapladık. Antalya turizmin başkenti oldu ama birçok şeyi kaybettik. İnsan onlara üzülüyor. Sahilin son durumuna bakınca çok iç geçiriyorum. Eskiden burada kazdığınız her yerden su çıkardı. Sahile akan sularda yüzülürdü. O sular bitti. Maalesef sahil bandı geriye gitti"