Yayınlanma: 3 Temmuz 2023 17:30
Güncellenme: 21 Kasım 2024 17:21
Geçtiğimiz sene Aralık ayında yaşanan olayda, Mehmet Eroğlu 2 yıl önce boşandığı Pelin Ceylan ile markette karşılaştı. Çiftin arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüdü. Mehmet Eroğlu yanında bulunan tabancayla eski eşini vurdu. Etrafa tehditler savurarak bağıran Eroğlu, yere yığılan talihsiz kadına bir kere daha ateş etti.
Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ekipleri ulaşırken, kaçmaya çalışan Mehmet Eroğlu yakalanarak gözaltına alındı. Mehmet Eroğlu, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ağır yaralanan Ceylan ise 12 günlük yaşam savaşının ardından hayatını kaybetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mehmet Eroğlu hakkında, ‘eski eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ‘ruhsatsız silah taşımak’ suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.
Duruşmaya sanık Eroğlu ve kızı K.E.’de katıldı. Mehmet Erdoğlu mahkemede şu ifadeleri kullandı:
‘’Keşke o kişiyi hiç tanımasaydım, sevmeseydim. Çocuklarıma bakmak zorunda olduğum için durumu kadına anlatmaya çalıştım. İşin kötü olacağını söyledim. Çocuklar sürekli dışarıdaydı. Kızlarımın görmesini ve bilmesini istemediğim şeyler oluyordu. Herkes bana haklısın diyordu ama kimse bir şey yapmadı. Bu olayı ben yaptım diye şimdi ben mi suçluyum?
Şu an anlatamıyorum. Normalde kendiliğinden olan bir şey değil bu; olayın 3 senelik bir geçmişi var. Detayları yazılı şekilde mahkemenize sunacağım. Ceza almamak gibi bir derdim yok, öyle bir kaygım da yok. ‘Kızlarımın hayrı için bir şey yapmayacağım’ dedim ama sürekli takip ediyordum.
İstesem bu zamana kadar 40 kere öldürürdüm onu; ama dayanamadım artık. Amacım o an kendimi de öldürmekti, karakolda da bunu denedim.’’
Duruşmada yer alan kızları K.E. ise yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
‘’Babam, anneme takıntılıydı. Bundan kurtulması için her şeyi yaptığımızı düşünüyorum ancak olmadı. Evli oldukları dönemde her gün kavga yaşadık, küfürler duyduk. En son evin içinde birbirlerine bıçak çektiler.
Annemi bıçakla binada kovaladı. Bu olaydan sonra annem ayrılmak istediğini söyledi. Annem, babam hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı halde babamı her seferinde alıp ertesi gün serbest bıraktılar.
Kimliğini değiştirip başka şehre gidersen rahatsız etmez dediler ama maddi durumlardan dolayı İzmir’e gidemedi. Olayların buralara geleceğini az çok tahmin ediyorduk çünkü babam sürekli, ‘Anneni öldüreceğim’ diyordu.
Sürekli bizi düşündüğünü, bizim için çabaladığını söylüyor ancak çocuklarının annesini öldürüp annesiz bıraktı. Bu nasıl düşünmek?’’