
Yayınlanma: 29 Kasım 2025 09:06
Güncellenme: 4 Aralık 2025 21:05
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Geldikleri gibi giderler” sözü, Türk tarihinin en kritik dönemlerinden biri olan İstanbul’un işgali sırasında söylenmiştir. Bu söz, yalnızca bir cümle olmasına rağmen, Türk milletinin bağımsızlık iradesini ve Milli Mücadele’nin psikolojik başlangıcını simgelemektedir. Peki, Atatürk bu sözü nerede ve hangi şartlar altında söylemiştir, “geldikleri gibi giderler” ifadesinin anlamı nedir ve bu sözün tarihî önemi nedir? Bu makalede, İstanbul’un işgali ve Atatürk’ün bu sözle verdiği mesaj detaylı şekilde ele alınacaktır.
İtilaf devletleri, 1. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı topraklarını kontrol altına almak için çeşitli planlar yapmıştır. Mondros Mütarekesi, Osmanlı Devleti’nin fiilen teslim olmasını sağlamış ve İtilaf devletleri İstanbul’u işgal etmek için resmî bir gerekçe elde etmiştir. İstanbul ve çevresi, 13 Kasım 1918 tarihinde resmen işgal edilmiştir. İşgale katılan başlıca devletler arasında İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan bulunuyordu.
İstanbul’un işgali, yalnızca Osmanlı’nın değil, aynı zamanda tüm Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesi açısından kritik bir dönemeçtir. İşgalin nedeni, İtilaf devletlerinin, Osmanlı Devleti’nin savaş sonrası zayıflığını kullanarak kontrol sağlama arzusu olarak özetlenebilir. Bu süreçte, İstanbul ve çevresini kim işgal etti sorusu da sıkça sorulmaktadır; cevabı, başta İngiltere olmak üzere İtilaf devletleridir. İşgal, yalnızca askeri bir hareket değil, aynı zamanda psikolojik bir baskı aracı olarak da kullanılmıştır.
13 Kasım 1918’de İstanbul Boğazı’na İtilaf devletlerinin işgal donanması gelmiştir. Bu tarih, Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da bulunduğu sırada, işgal gemilerini gördüğünde yanındaki kurmay subaylarına dönerek:
“Geldikleri gibi giderler” demiştir.
Bu söz, Atatürk’ün kararlılığını ve milli bağımsızlık inancını ortaya koyan bir ifadedir. Peki, Atatürk bu sözü hangi savaşta söyledi? Teknik olarak bu bir savaş anı değildir; ancak söz, 1. Dünya Savaşı sonrası işgal ve Osmanlı’nın fiilen teslim olduğu dönemde söylenmiştir. Yani “Geldikleri gibi giderler hangi savaşta söylenmiştir?” sorusunun cevabı, doğrudan bir savaş değil, işgal sürecidir. Sözün amacı, Türk milletinin direnç ve bağımsızlık ruhunu simgelemektir.
“Geldikleri gibi giderler” sözü, İtilaf devletlerinin, İstanbul’u işgaline karşı Atatürk’ün gösterdiği psikolojik direnci temsil eder. Atatürk, yalnızca askeri stratejisini değil, aynı zamanda moral ve psikolojik duruşunu da bu sözle ortaya koymuştur. Bu cümle, Milli Mücadele’nin temellerini atan ilk uyarı niteliğindedir. Atatürk’ün, bu sözle vurguladığı nokta şudur: İşgal, geçici bir durumdur; Türk milleti kendi bağımsızlığını kazanacak ve işgalci güçler geldikleri gibi gidecektir.
Söz, aynı zamanda diplomatik ve stratejik bir mesajdır. Atatürk, kurmayları ve halk için moral sağlamakla kalmamış, işgalin geçici olduğunu ve Türk milletinin kararlılığıyla bağımsızlık savaşının kaçınılmaz olduğunu göstermiştir.
İtilaf devletleri İstanbul’u işgal etmeye karar vermeden önce çeşitli diplomatik süreçlerden geçmiştir. Mondros Mütarekesi, işgale resmi gerekçe sağlamış ve İtilaf devletlerinin İstanbul’a gelmesine yol açmıştır. İstanbul ve çevresini kim işgal etti sorusunun cevabı, İngiltere öncülüğünde Fransa, İtalya ve Yunanistan’dır. İşgalin nedeni ise Osmanlı Devleti’nin savaş sonrası zayıflığı ve İtilaf devletlerinin Osmanlı topraklarını kontrol altına alma isteği olarak özetlenebilir.
İşgal, aynı zamanda milli mücadele döneminde İstanbul’un işgal edilmesine neden olan gelişme olarak da tarihe geçmiştir. Bu süreç, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının, Bağımsızlık Savaşı’na hazırlıklarını hızlandırmasına yol açmıştır.
“Geldikleri gibi giderler” sözü, Atatürk’ün stratejik zekasını ve liderlik vasfını ortaya koyar. İşgal döneminde İstanbul’da bulunmasına rağmen, Atatürk, milletin direncini ve gelecekteki bağımsızlık savaşının başarısını öngörmüştür. Bu söz, askeri bir emir olmaktan ziyade, kararlılık ve moral mesajı niteliğindedir.
Atatürk’ün bu sözle vurguladığı bir diğer nokta da, Türk milletinin teslim olmayacağı ve bağımsızlık mücadelesine devam edeceğidir. Bu açıdan söz, hem tarihî hem de psikolojik bir öneme sahiptir.
“Geldikleri gibi giderler” sözü, bugün hala Türk milletinin bağımsızlık ruhunu simgelemektedir. Milli bayramlarda, tarih kitaplarında ve derslerde sıkça alıntılanan bu ifade, Türk milletinin direnç ve kararlılığını temsil eder. Sözün günümüzdeki önemi, yalnızca tarihî bir olayın hatırlanması değil, aynı zamanda gelecek nesillere cesaret ve özgüven mesajı vermesidir.
S: Atatürk “Geldikleri gibi giderler” sözünü ne zaman söyledi?
C: 13 Kasım 1918, İstanbul’un işgali sırasında.
S: Atatürk bu sözü kime söyledi?
C: Yanındaki kurmay subaylarına; söz aynı zamanda tüm Türk milletine mesaj niteliğindedir.
S: Sözün anlamı nedir?
C: İşgalin geçici olduğunu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesiyle düşmanı topraklardan süreceğini belirtir.
S: Bu söz hangi savaşla ilgilidir?
C: Teknik olarak savaş anı değil, İtilaf devletlerinin İstanbul’u işgali süreciyle ilgilidir.
S: İstanbul’u kimler işgal etti?
C: İngiltere öncülüğünde Fransa, İtalya ve Yunanistan.
Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” sözü, Türk tarihinin en kritik dönemlerinden birinde söylenmiş ve Milli Mücadele’nin psikolojik temelini atmıştır. İstanbul’un işgali sırasında söylenen bu söz, yalnızca bir cümle gibi görünse de, Türk milletinin bağımsızlık iradesini ve kararlılığını simgelemektedir. İşgal, geçici olmuş ve Türk milleti, Atatürk önderliğinde bağımsızlık mücadelesini kazanmıştır. Bu söz, tarihî ve toplumsal anlamıyla daima hatırlanacak ve ders alınacak bir mesaj olarak nesiller boyunca aktarılacaktır.