4218
0

Cihat Yaycı’dan Doğu Akdeniz ve Yunanistan Yorumu!

Cihat Yaycı’dan Doğu Akdeniz ve Yunanistan Yorumu! Cihat Yaycı, Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz konusunda yaşanan gerginliği yorumladı.

Cihat Yaycı’dan Doğu Akdeniz ve Yunanistan Yorumu!
Yazar: Deniz Kutlu

Yayınlanma: 3 Eylül 2020 17:51

Güncellenme: 2 Mayıs 2024 10:47

Cihat Yaycı’dan Doğu Akdeniz ve Yunanistan Yorumu!

Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz konusunda yaşanan gerginliği yorumladı. Yaycı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de çok ciddi haklarının bulunduğunu ve Yunanistan’ın bu hakları gasp etmek için elinden geleni yapmaya çalıştığını dile getirdi. Yunanistan’ın takındığı tavrın şu ana kadar görülmemiş bir durum olduğunu vurgulayan Yaycı, şunları kaydetti: “Bu durum hukuken meşru bir zemine dayanmıyor ama siyasi bir zemine dayandırmaya çalışıyorlar. Onun için de tarih boyunca olduğu gibi arkasına Avrupalı devletleri alarak Türkiye üzerinde baskı kurmaya ve ülkelerini genişletmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilemez bir tutum. Türkiye’nin 1870 kilometre bir kıyı uzunluğu var ve Doğu Akdeniz’de en uzun kıyaya sahip ülke. Yunanistan’ın ise Doğu Akdeniz’e bakan adalarının kıyı uzunlukları 167 kilometre. Ancak çok enteresan bir şekilde Yunanistan adaların arasındaki mesafeyi de kara farz etmemizi istiyor. Yunanistan, ‘Meis’den Girit’e kadar bütün deniz alanlarını kara olarak kabul edin ve Doğu Akdeniz’in yarısı bu nedenle benimdir’ diyor. Bu dünyada görülmüş bir şey değil”

“Hakkımızı sonuna kadar savunacağız”

Yaycı, ülkemizde de Yunanistan lehinde algı yönetimi yapan kişi ve kurumların olduğunu belirterek, bunların arkasında Rum-Yunan lobilerinin olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin denizlerdeki mücadelesini küçümseyen, ülkemizin haklarını ve çıkarlarını yok sayan kişilerin Türk olduklarına inanmadığını belirten Yaycı, şunları kaydetti: “Uluslararası hukuk aslında normları çok belli olmayan hukuktur. Amiyane tabirle güçlü hukukunu tesis eder. Çok dik duracağız, hakkımızı sonuna kadar savunacağız ve asla ama asla hakkımızdan ödün vermeyeceğiz. Milli birlik ve beraberlik içerisinde hakkımızı savunacağız. Bizim en ufak içimizdeki çatlak, kırılma denizlerdeki haklarımızı kaybetmemize neden olur. O nedenle bu konu siyaset üstü bir konudur. Devletin izlediği politikanın arkasında herkes dimdik durmalıdır. Bu her Türk vatandaşının görevidir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) haklarını abartılı bulanlar, Yunanistan’a ve GKRY’e hak verenleri izledikçe tüylerimizin ürpermesi lazım. Bunlara Türk milletinin asla itibar etmemesi lazım. Bunları esefle kınaması lazım. Ben şu an devletin izlediği politikanın son derece doğru olduğunu düşünüyorum. Hukuken de son derece meşru bir zemindeyiz. Hatta Alman basınında bir yazı çıktı. Yazıda, Türkiye’nin tezlerinin sağlam bir zemine oturduğu ifade ediliyor Alman akademisyenler tarafından.”

“Oruç Reis, Doğu Akdeniz’de Seville Haritası’ndaki en doğu bölgede çalışıyor”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı keşif çalışmalarının sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Yaycı, Avrupa Birliği’nin Oruç Reis’in çalışma alanına yaptığı itirazların temelinde Seville Haritası’nın olduğunu belirtti. Söz konusu itirazların, Avrupa Birliği’nin Seville Haritası’na ne kadar inandığının bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Yaycı, şunları söyledi: “AB bizi ikaz ediyor, kınıyor burada çalışmasın diyor. Nerede çalışmasın diyor? Yunanistan’a hak olarak sunulan, Seville Haritası’nda en doğudaki en maksimal noktadaki yerinde çalışıyor şu anda. Yani Yunanistan’a doğru değil, Doğu Akdeniz’de Seville Haritası’ndaki en doğu bölgede çalışıyor Oruç Reis. Bu çalışmasına itiraz ediliyor. Yunan adalarına, Rodos’a, Girit’e, Meis’e yakın bir alanda çalışıyor. bunun için Yunanistan ve AB itiraz ediyor desek hadi bir nebze diyeceksiniz. Ama öyle bir durum değil. Rodos, Girit, Kerpe, Kaşot ve Meis’den 300 mil uzakta çalışıyor bu gemi. Bizim halkımızda da maalesef, AB’nin çeşitli fonlarından yararlanan birtakım kişilerin empozesiyle, ‘Herhalde bizim gemi bu Meis’e yakın bir yerde çalışıyor. Rodos’a yakın bir yerde çalışıyor. Onun için itiraz ediliyor.’ diye düşünüyor. Halbuki hiç alakası yok. Yunan adalarından 300 mil uzakta çalışan gemiye itiraz ediyorlar ve sonra çıkıp pişkince bu AB’nin haritası değil diyorlar. O zaman neden itiraz ediyorsunuz? O zaman neden Türkiye’yi kınıyorsunuz? Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin bu bölgedeki çalışmasını müzakere edilebilir bulmak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’i kaybetmesi anlamına gelir. 41.000 kilometreye hapsolması anlamına gelir. Karadeniz’de gaz nereden çıktı? Denizden çıktı. Karada değil denizlerde bu hidrokarbon, doğal gaz ve petrol yatakları. Bunlar gelecek nesillere bizim mirasımız.”

“Türkiye’nin, gayri askeri adaların askerileştirilmesi ve silahlandırılması konusunun üstüne gitmesi gerekir.”

Yunanistan’ın Meis Adası’na asker çıkartması konusunda eleştirilerde bulunan Yaycı, burada sadece asayişi sağlayan kolluk kuvvetlerinin olması gerektiğini şu sözlerle anlattı: “1923 ve 1947 yıllarındaki Lozan ve Paris Barış Anlaşmalarıyla 23 ada Meis Adası dahil, bu adalar askerden arındırılmış, sadece asayişi temin edecek kolluk kuvveti olmak kaydıyla Yunanistan’a devredilmiş adalar. Egemenlik devir şartı gayri askeri statüde olmalarına bağlanmış. Ama Yunanistan bütün hukuk tanımazlığıyla buralara asker çıkartıyor. Bu hukuk tanımaz devlet gözümüzün önünde Meis’e asker çıkarttı. Bu tahrik değil de nedir? Bu gayri askeri statünün ihlali değil de nedir? Türkiye’nin çok ciddi bir şekilde gayri askeri statüdeki adaların askerileştirilmesi ve silahlandırılması konusunun üstüne gitmesi gerekir. Dünya kamuoyunun buraya dikkatini çekmesi, bir an önce devir şartının yerine getirilmesi, aksi takdirde Yunanistan’ın egemenlik devrinin tartışmalı hale geldiğini beyan etmesi lazım.”

“Kriz yönetimi bir sanattır”

Türkiye’nin, Yunanistan ile olan mücadelesini sonuna kadar sürdürmesi gerektiğini söyleyen Yaycı, “Kriz yönetimi bir sanattır. Ege’deki, adalar denizindeki Yunanistan’ın ihlallerini gündeme getirmek lazımdır. Yunanistan Lozan’ı ihlal etmiştir. Kara sularını 3 milden 6 mile çıkartmıştır. Hava sahasını 6 milden 10 mile çıkartmıştır. Egemenliği Yunanistan’a anlaşmalarla devredilmemiş ada, adacık, kayacıkları sahiplenmiştir. Silahlandırılması yasak olan ve bu şartla devredilmiş olanları silahlandırmıştır. Biz, bu durumda nasıl Yunanistan’ın üzerine gitmeyip onların bizim üzerimize gelmesine müsaade edebiliriz? Hukuk tanımaz bu devlete hukuku hatırlatmak gerekir. Bu genişlemeci devletle mücadele etmek gerekir. Yunanistan beş kez topraklarını genişletmiştir. Beşinde de savaş kazanarak değil yenilerek genişletmiştir. Hep arkasına büyük devletleri almıştır. Bu Yunanistan’ın klasik tavrıdır. Biz dünyada yalnızız. Atalarımızın bir sözü var. ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.’ Bu, asırlardır söylenen bir gerçektir. Bu değişmez.” ifadelerine yer verdi.

“Yunanistan’ın Megali İdea hayalinden vazgeçmiyor”

Yunanistan’ın Megali İdea hayalinden vazgeçmeyeceğini söyleyen Cihat Yaycı, şöyle konuştu: “Megali İdea şudur; adaların tümüne hakim olmaktı, onu gerçekleştirdiler. Kıbrıs’ın tümüne hakim olmaktı. Gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İstanbul, Batı Anadolu Bölgesi ve Trakya Bölgesi’ne sahip olmak istiyorlar. Onun için çok sağlam durmamız gerekir. Yunanistan’ın yayınladığı deniz yetki alanlarına baktığınız zaman, Türkiye sadece kara sularına sahip görünür. Yunanistan, Doğu Akdeniz’in yarısına kadar kendisinin olduğunu iddia eder. Dünyada böyle bir harita görmek mümkün değildir. Halkımız, Yunanistan’ın abartılı taleplerinde bir haklılık aramasın.”

“Türkiye ilk defa proaktif davrandı”

Türkiye’nin ilk kez proaktif bir tavır sergilediğini ve Yunanistan’dan önce davranarak bir anlaşma imzaladığını dile getiren Yaycı, “Türkiye, Libya ile anlaşma yapmasaydı, Yunanistan Mısır ile anlaşma yapmazdı. Türkiye Libya ile anlaşma yapınca Yunanistan’ı tahrik etti. Yunanistan da gitti anlaşma imzaladı. Halbuki yapılan açıklamada, 15 sene 13 tur yapılan görüşmelerden sonra yapılmış bir anlaşmadan bahsediyoruz. Türkiye ilk defa proaktif davrandı ve onlar imzalamadan biz imzalamış olduk. Aksi takdirde biz, Yunanistan ve Mısır anlaşmasını itiraz eden ülke durumunda kalırdık. Biz Yunanistan’ı kontrpiyede bıraktık. Yunanistan’ın tezlerinin çürütülmesini sağladık. Yunanistan, Mısır’ın isteklerine boyun eğmek durumunda kaldı. Adalarının ana karalar kadar, deniz yetki alanı olmadığını kabul etmek durumunda kaldı. Meis Adası’nın deniz yetki alanı olmadığını kabul etmek durumunda kaldı.” ifadelerini kullandı.  
Döviz Çevirici

Popüler Aramalar
    En Popüler Haberler

    Yorum Yap

    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde TRSondakika - Dünyadan Son Dakika Haberler, Spor, Dünya, Politika, Sağlık, Forex, Kripto, Ekonomi, Emlak görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.

    Yorumlar

    Henüz yorum yapan yok! İlk yorumu siz yapın...
    Dünyadan Son Dakika Haberler, Spor, Dünya, Politika, Sağlık, Forex, Kripto, Ekonomi, Emlak.

    trsondakika: Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi. Son dakika haberleri ve en güncel haberler trsondakika'da.