Yayınlanma: 9 Nisan 2025 11:42
Güncellenme: 27 Nisan 2025 05:23
İstanbul’daki üniversite öğrencileri, son dönemde gerçekleşen protestolar sırasında tutuklanan 301 arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle Kadıköy Festival Park’ta bir araya geldi. “Gençlik Dayanışma Sahnesi” adı verilen etkinlik, sadece bir konser alanı değil, aynı zamanda gençliğin sesi, direnişi ve adalet arayışının simgesi haline geldi.
Öğrenciler, sosyal medya üzerinden 17 üniversite adına yapılan çağrıyla alanı doldurdu. Etkinlik öncesinde “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Üniversiteler ayakta, sendikalar sokağa” gibi sloganlarla yürüyüş gerçekleştirilmek istendi. Ancak, Söğütlüçeşme Metrobüs Durağı’nda toplanan öğrenciler, polis ablukasıyla karşılaştı. Yürüyüşe izin verilmemesine rağmen öğrenciler, “Parça parça da olsa alana ulaşacağız” diyerek direnişlerini sürdürdü. Polis, öğrencilere geçiş izni vererek kontrollü bir şekilde alanın dolmasına izin verdi.
Etkinliğe İstanbul Üniversitesi, İTÜ, Yıldız Teknik, Galatasaray Üniversitesi, Mimar Sinan, Bahçeşehir, Bilgi, Koç, Sabancı, Kadir Has, Özyeğin, Marmara, Yeditepe, İstinye, Haliç Üniversitesi gibi çok sayıda üniversiteden öğrenciler katıldı. Etkinlikte, tutuklu öğrencilerin isimleri tek tek okunarak özgürlükleri talep edildi. Alanın çevresi polis barikatları ve çok sayıda gözaltı aracı ile çevrildi.
Sahneye çıkan müzik grupları arasında gençlerin yoğun ilgi gösterdiği Adamlar, Dolu Kadehi Ters Tut ve Yaşlı Amca gibi sanatçılar yer aldı. Müzik eşliğinde coşkulu bir atmosfer oluşurken, öğrenciler özgürlük taleplerini şarkılar ve konuşmalarla birleştirdi.
Tutuklu öğrencilerin ailelerinden oluşan “Anne-Baba Dayanışma Ağı” da alandaydı. Eylem sırasında sahneye çıkarak konuşma yapan aileler, çocuklarının suçsuz yere tutuklandığını, yalnızca anayasal haklarını kullandıkları için özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını dile getirdi.
“Biz çocuklarımızı hukuksuzluklara karşı dimdik büyüttük. Onlarla gurur duyuyoruz. Gözlerimize bakın, korkudan eser var mı?” diyen veliler, Türkiye’nin dört bir yanına seslenerek adalet çağrısında bulundu. “Biz aileler birbirimize emanettik, şimdi de çocuklarımız için sokak sokak, kanal kanal geziyoruz” ifadeleri dikkat çekti.
Etkinlikte söz alan birçok öğrenci, içinde bulundukları koşulları, yaşadıkları baskıları ve mücadele azimlerini dile getirdi. Dinozor kostümüyle sahneye çıkan bir öğrenci, “Burada birlikte eğlenirken, birbirimize güvenmeyi öğreniyoruz. Biz herhangi bir parti için değil, adalet için buradayız” dedi.
Yeni mezun bir öğrenci ise “Ben gençliğimi yaşamadım ama benden sonra gelenler yaşasın diye buradayım” sözleriyle alandaki duygusal havayı özetledi.
Başka bir öğrenci, “Bugün büyüklerimize yapılan hukuksuzluklar, yarın bize yapılacak. Bu yüzden direnişteyiz” diyerek mücadele kararlılıklarını ortaya koydu.
Üniversite öğrencileri adına yapılan ortak açıklamada ise şu sözlere yer verildi:
“Bugün hapishanelerde olan arkadaşlarımız suçlu oldukları için değil, mevcut tek adam rejiminin demokratik talepleri bastırmak istemesi nedeniyle tutsaklar. Kayyum rejimi ve temsil ettiği sermaye sınıfı, halkın lehine bir demokrasi istemiyor. Biz gençler, öğrenciler, sanatçılar ve işçiler bu adaletsizliğe karşı ses çıkarıyoruz. Mücadelemiz bitmeyecek.”
Öğrenciler, önümüzdeki süreçte mücadeleyi daha örgütlü hale getireceklerini, sendikaları ve siyasi figürleri de bu sürece katılmaya çağırdıklarını belirtti. Festival alanındaki atmosfer sadece protesto değil, aynı zamanda bir birlikteliğin, yeni bir örgütlülüğün ve dayanışmanın inşa edildiği bir alan haline dönüştü.
“Bu hareket hepimize umut verdi. Kaybettiğimiz dayanışma ruhunu tekrar bulduk. Artık geri dönüş yok” diyen gençler, talepleri karşılanana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.