Yayınlanma: 17 Nisan 2023 19:13
Güncellenme: 12 Ekim 2024 15:02
“Kadir” sözcüğü güç yetirmek, hüküm, kaza, takdir, şeref ve azamet; leyle-i kadir (Kadir gecesi) ise takdir, hüküm, şeref ve azamet gecesi anlamlarını taşır. Dini bir terim olarak, Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı Ramazan ayının 27. gecesine Kadir gecesi olarak bilinmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sure bulunur. Bu surede yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Doğrusu biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 97/ 1-5)
Ayetteki ifadelerden de belli olacağı üzere İslam’da en kutsal ve faziletli gece Kadir gecesi olarak tanınmıştır. Kadir gecesi, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı bir gecedir. Bu geceye Kadir gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Sebepleri ise şunlardır;
Ramazân-ı Şerîf’in en müstesnâ vakti “Kadir Gecesi”dir. Allah Teâla Kadir sûresinde Kur’an-ı Kerim’in Kadir gecesinde indirildiğini ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirmiştir. (bkn. Kadir Sûresi 1-5)
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu gece ile ilgili olarak: “Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175) buyurmuştur.
Başka hadîs-i şerîfte aşağıdaki sözleri buyrulur:
“Ramazan’da Allâh’ın öyle bir gecesi vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Kim o gecenin hayrından mahrum kalırsa gerçekten büyük bir kazançtan mahrum kalmış olur.»” (Nesâî, Sıyâm, 5; Ahmed, II, 230, 385, 425)
Bu gecede yapılacak ibadet ve duaların kıymeti 80 yıldan daha evladır.
Kadir gecesi yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler ise şunlardır;
1. Dua Etmek
Kadir Gecesi Duası
Kadir gecesinde yapılacak en mühim ibâdetlerden biri duâ etmektir. Nitekim Hz. Âişe (r.a.), Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e:
“–Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuştur,
Fahr-i Kâinat (s.a.v.) Efendimiz de şöyle dua etmesini tavsiye buyurmuştur:
"Allahümme inneke afuvvün tuhibbul afve fa'fu annî"
Anlamı: “Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!...” (Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5)
2. Namaz Kılmak
Kaza Namazı
Hak dostları namaz borcu olanların bu mübârek gecelerde kaza namazı kılmalarını tavsiye ederler.
Kadir Gecesi Namazı
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri Dualar ve Zikirler kitabında Kadir gecesi namazını aşağıdaki gibi tarif ediyor:
“Evvelâ iki rekat namaz, her rekatta Fâtiha’dan sonra yedi kere İhlâs-ı şerîf okunacak, selâmdan sonra yetmiş kere istiğfar edilecektir. Sonra yine iki rekat namaz, her rekatta Fâtiha’dan sonra üç kere İhlâs ve selâmdan sonra şu duâ okunacak”:
“Dâimâ ayakta ve uyanık olan zâtı tesbih ederim. Dâimâ vâr olan zâtı tesbih ederim. Hiçbir zaman gâfil olmayıp dâimâ muhafaza eden zâtı tesbih ederim. Cömert olup cimrilik yapmayan zâtı tesbih ederim. Cezâlandırmada acele etmeyip merhametle muâmele eden zâtı tesbih ederim. Allah’ı tesbih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azamet sahibi Allah’ın tevfîki iledir. Sen’i tesbih ederim ey Alîm, Sen’i tesbih ederim ey Azîm! Benim pek büyük olan günahlarımı mağfiret eyle!”
3.Kuran Okumak
Kurʼân-ı Kerim’in indirildiği bu müstesna gecede olabilecek en güzel ibadetlerden biri de Kuran okumaktır. İslam alimleri bu gecelerde çokça Kur'ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye etmişlerdir.
Ayet-i kerimede şöyle denir:
"Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (Kadir Sûresi 1-5)
İbni Mesud’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
4. Tevbe ve İstiğfar Etmek
Kadir gecesi rahmetin sağnak-sağnak indiği pek mübarek bir gecedir. Bu gece affedilmemiz için çokça tevbe ve istiğfar halinde bulunmamız gerekir. Zira Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu gecede bağışlanmak için dua etmemizi tavsiye etmişlerdir. (bk. Tirmizî, Daavât 84)
Ayrıca ne kadar günahımız olursa olsun Allah Teâla, şirke düşmeyenlerin günahlarını affedeceğini müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurarark her gün istiğfar etmemiz gerektiği vurgulamıştır.
5. Salat-ü Selam Getirmek
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz'e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. (bkn. Ahzâb Suresi 56) Ayrıca Efendimiz (s.a.v.) salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği buyurulmuştur. (bkn. Tirmizî, Kıyâmet, 23). Bu gece Efendimiz’e (s.a.v.) çokça selam vermeli ve salavat getirmeliyiz.
Nitekim Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb (r.a.) diyor ki:
“Hazret-i Peygamber’e:
«– Yâ Resûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)