
Yayınlanma: 12 Eylül 2025 13:04
Güncellenme: 5 Aralık 2025 03:01
Kuzey Kıbrıs ekonomisi, son dönemde hem iç hem dış gelişmelerin etkisiyle yoğun bir gündem yaşıyor. Hayat pahalılığı, döviz kuru baskısı ve yaklaşan seçimler, toplumun en çok konuştuğu başlıklar arasında.
KTAMS verilerine göre, Ağustos ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 44.546 TL olarak açıklandı. Halk, kktc asgari ücret ile geçinmeye çalışırken, temel ihtiyaç fiyatlarındaki artış sosyal gerilimi artırıyor.
Öte yandan KKTC’de maaşlar TL üzerinden ödenirken, emlak ve araç alımları pound ile yapılmaya devam ediyor. Buna rağmen, Kuzey Kıbrıs ekonomisi bazı göstergelerde Türkiye’ye kıyasla daha güçlü bir görünüm sergiliyor.
“Dövizle alıyoruz, TL ile satıyoruz” şikayetleri gündemi şekillendiriyor. Döviz kurlarındaki artış ithalat maliyetlerini yükseltiyor, üretim ise baskı altında kalıyor.
19 Ekim’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken adayların ekonomi vaatleri öne çıkıyor. Seçim süreci, yatırımcı ve iş dünyasında “bekle-gör” havası yaratıyor.
Uzmanlara göre, üretim eksikliği ve sermaye yetersizliği kuzey kıbrıs ekonomisi için risk oluşturuyor. Ancak Güney Kıbrıs’tan alışverişe gelen Rumların katkısı, perakende ve döviz gelirlerinde can suyu işlevi görüyor.
Turizm gelirleri ve yabancıların yoğun ilgi gösterdiği emlak sektörü, ekonomiye önemli katkı sağlıyor. Özellikle konut satışlarında pound bazlı fiyatlamaya rağmen talep yüksek seyrediyor.
Asgari ücretin TL olarak belirlenmesine karşın, yüksek maliyetli emlak ve araçların pound ile alınıyor olması dikkat çekiyor. Ancak buna rağmen KKTC ekonomisi, Türkiye’ye göre daha dayanıklı bir tablo çiziyor.