Spor Salonları Risk Taşımaya Devam Ediyor

Spor Salonları Risk Taşımaya Devam Ediyor Yeni tip corona virüsün yayılımını azaltmak amacıyla kapatılan spor salonları geçtiğimiz günlerde yeniden faaliyete geçti. Salonlarda yapılan bir takım değişiklikler bulaşma riskini azaltmaya yönelik  olsa da salonlarda tehlike devam ediyor. Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin, “Spor yaparken nefes alış verişin artması nedeniyle enfekte kişilerden çevreye yayılan virüs yükü artmaktadır” dedi. Egzersiz sırasında maske kullanımı tartışması hala sürerken, Doç. Dr. Kerem Alptekin, konuyla ilgili yapılan çalışma hakkında ve dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi. Spor salonları kapalı alanlar olması ve özellikle istasyon çalışmalarında spor yapan kişilerin sürekli cihazlara temas etmeleri nedeniyle yüksek risk içeren alanlar olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kerem Alptekin, “ Spor yaparken nefes alış verişinin artması nedeniyle enfekte kişilerden çevreye yayılan virüs yükü de artabilmektedir. Maskeyle ve sosyal mesafe ile kapalı alanlarda spor veya egzersiz uygulamaları ise oldukça risklidir ” dedi. “Hafif tempolu yürüyüş gibi aerobik aktiviteler, standart cerrahi maskelerle yapılabilir. Koşu sırasında akciğer kapasitesi artmakta ve diyaframla birlikte tüm yardımcı solunum kasları da devreye girmektedir. Maske kullanımının doğrudan akciğer dokusuna zarar verdiğine yönelik bilimsel bir kanıt olmamakla birlikte, akciğer kapasitesinin normalin üzerine çıkması gereken durumlarda, altta yatan da bir akciğer problemi varsa, özellikle zayıf, sigara kullanan, öncesinde akciğerde bül oluşumu olan kişilerde spontan pnömotoraks denilen akciğer dokusunun sönümlenmesini tetikleyebilir”

Doç Dr. Kerem Alptekin'in son tavsiyeleri ise:

“Bu dönemde özellikle kapalı spor salonlarının kullanımı biraz önce bahsedilen nedenlerle risk taşımaktadır. Sosyal mesafenin korunması aynı anda salonda beş kişiden az insanın olması, sürekli havalandırma, egzersiz yapanların siperlik, antrenörlerin maske+ siperlik kullanması, sürekli dezenfeksiyon yapılması gibi önlemler riski minimalize edebilir. Ancak bu konuda Bilim Kurulu ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyelerini izlemek faydalı olacaktır.” şeklinde oldu.