Hapse Gireceğini Düşünen Baba, Eşi ve Çocuklarını Katletti!
Hatay’da yaşanan korkunç olayda, hapse gireceğini düşünen baba Turgay Mert, eşi Aynur Mert ve çocukları Aleyna ve Ahmet Ali Mert’i boğarak öldürdü. Vicdansız babanın ifadesinde, ‘’Askeri kanuna muhalefet suçundan aranıyordum. Yakalanırsam cezaevine gireceğimi düşünüyordum. Bu yüzden psikolojim bozuldu. Cezaevine girersem eşim ve çocuklarımın ortada kalacağına düşünüp, onları sahipsiz bırakmamak için öldürdüm’’ dediği öğrenildi.
Hatay’ın İskenderun ilçesi Denizciler Mahallesi'nde kan donduran olay! Uzman çavuşluk yaparken kontrolsüz davranışları nedeniyle birkaç ay önce sözleşmesinin yenilenmediği belirtilen baba Turgay Mert, askeri kanuna muhalefet suçundan arandığını ifade etti. Yakalanırsa cezaevine gireceğini ve ailesinin sahipsiz kalacağını düşünen adam korkunç bir yola başvurdu. Eşi ve çocuklarını boğarak öldürdü.
Kısa sürede yakalanan Turgay Mert, polise verdiği ifadesinde yaptıklarını şu sözlerle anlattı:
‘’Önce eşim Aynur’u boğarak öldürdüm. Ardından İskenderun Demir Çelik Anadolu Lisesi'nde öğrenci olan oğlum Ahmet Ali'yi bekledim. O da gelince içine uyku ilacı attığım ayranı içirmek istedim. 'Baba bu acı' diyerek içmek istemedi. Onu da boğarak öldürdüm. Daha sonra aynı lisede okuyan kızımı bekledim. Dershaneye gitmişti. Kızım da gelince onu da boğarak öldürdüm. Cinayetlerin ardından Osmaniye'ye gittim.
Sözleşmem yenilenmedi, ardından da hakkımda dava açıldı. Askeri kanuna muhalefet suçundan aranıyordum. Yakalanırsam cezaevine gireceğimi düşünüyordum. Bu yüzden psikolojim bozuldu. Cezaevine girersem eşim ve çocuklarımın ortada kalacağına düşünüp, onları sahipsiz bırakmamak için öldürdüm" diye konuştu.
Cinayeti işledikten sonra komşusu H.A’yı arayan zanlı,
"Evimin anahtarı posta kutusunda. Anahtarı al içeri gir. Ancak çok kötü şeylerle karşılaşacaksın. Kimseye haber verme. Sadece sen bak" diyerek telefonu kapattı.
H.A. Aynur Mert’i aradı. Ulaşamayınca polise haber verdi. Polis ekipleri eve vardığında cansız bedenlerin üzerinin Türk bayrağı ile örtülü olduğunu gördü.
Anne ile iki çocuğunun cenazeleri ise
Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından memleketleri Osmaniye'de toprağa verdi.