İstanbul Havaalanı'ndan Bilinmeyenler!
Duvar'dan Özlem Akarsu Çelik'e röportaj veren 40 senelik deneyimli bir pilot, açıldığı zamandan beri kullandığı
İstanbul Havalimanında gerçekten önemli risklerin yer aldığına vurgu yaptı.
“İstanbul Havalimanında neler oluyor?” sorusunu 40 senedir deneyim sahibi olan bir pilota yönelttik. Dünyanın yolcu taşımacılığı bakımından neredeyse bütün büyük havaalanlarını görmüş deneyimli pilot, açıldığı zamandan beri bulunduğu İstanbul Havalimanında rüzgâr haricinde başka tehlikelerin yer aldığının da altını çizdi.
İsmi belirtilmemek suretiyle deneyimlerini aktaran deneyimli pilotun söylediklerinden yola çıkarak, iktidar ile samimi olan basının harika bir haber gibi aktardığı “İstanbul Havalimanında Türkiye’nin ilk meteoroloji radarı kullanılacak” haberleri doğru değilmiş. Gelişmiş havalimanlarında bulunan bu teknoloji, İstanbul Havalimanında aslında bulunmuyormuş. Bu haberin gerçek kaynağından alınan pilota, İstanbul Havalimanının açılışının gerçekleştiği dönemde, burada oluşturulan meteoroloji kulesinden havayolu firmalarına mevcut hava durumuna dair bilgilerin gönderileceği ve bu uygulamanın Türkiye’de bir ilk olduğu söylentilerini belirterek, haberlerin gerçekliği sorgulandığında şöyle cevap verdi;
“İstanbul Havalimanında, park yerine otomatik yaklaştırma uygulaması olarak geçen 'Docking System' de bulunuyor fakat o da iş görmüyor. Hava durum radarı var olsa bile anlamayacak mıyız? Kesinlikle kurmadılar.” ifadelerini kullandı. Deneyimli pilot sözlerine şöyle devam etti:
''Bu başladığından beri bu alandaki rüzgâr açısından gerekli çağrılar yapıldı fakat bunlar göz önüne alınmadı. Kilyos’ta deniz mevsiminin kısa sürme sebebi Rüzgâr. Sivil havacılık sektöründe yer alanlara sorsanız hava oradan patlar ve dağılarak yayılır şeklinde konuşur. Örneğin, “kötü hava Çatalca’dan giriş yaptı” ifadesi kullanılır. Orada tepelerin tıraşlandığını bilmeyen yok, o alan dolduruldu. Orada uçan pilotların işi çok zor!
Leylek Görüyoruz
''Atatürk Havalimanında leylek olmazdı. Leylek, küçük kuşa benzemez; Allah korusun, dağıtır motorları. Geçenlerde inişte denk geldim, leylek sürüsü alçalma hattındaydı. Bu bir doğa olayıdır, doğa olayına kafa tutulmaz.''
''Ayrıca, Atatürk Havalimanında, İstanbul’da lodos meydana geldiğinde kullandığımız bir pist yer alıyordu. Kesin görmüşsünüzdür, boğaz manzarası olan bir pist. Burada öyle bir pist yok. Önümüzdeki dönemlerde yapılacak diye söylentiler var ama ne zaman kim bilir.''
Pistte Isıtma Yok
''Asıl soru kar yağışı olduğunda ne olacak? Atatürk Havalimanı dediğimiz yer gerçekten çok iyi bir havalimanıydı, kar yağdığı dönemlerde küreme aletleri orada dahi çalışmıyordu. Bir ara uçağa iki saate varabilmiştim, yolcular da aynı şekilde, dört saat kaybetmiştik. Burada pistlerin altında ısıtma sistemi bulunmalıydı fakat yok.''
''Bu havalimanının aceleye geldiğine ilişkin o kadar çok deliler var ki, aşağıda ofislere giden yollara bir baksanız demek demek istediğimi anlayacaksınız. Burası planlanırken bir AVM planlar gibi yapılmış fakat uçuş ekibinin yolu düşünülmemiş. Pilotlar ofislere giderken çöp asansörleriyle gidiyorlar. Dünyanın her yerine gidebiliyoruz. Oradaki koşulları kendi ülkemde de görmeyi talep etmek bir havacı olarak en büyük isteğim.''