İTÜ Birincisi Başarılı Gencin Mezuniyet Konuşması Göz Doldurdu
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bu seneki birincisi İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği öğrencisi Hüseyin Umutcan Ay oldu. Türkiye'de yaşanan kadına şiddetin temelini araştırmak ve buna bir çözüm üretmek için son bir senedir çalışmalar yürüttüğünü belirten Ay’ın konuşması büyük ilgi gördü.
2020-2021 eğitim ve öğretim yılı sonunda İTÜ son sınıf öğrencileri mezuniyet törenlerini gerçekleştirdi. Törene
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’da katılım gösterdi. Okul birincisi İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği öğrencisi Hüseyin Umutcan Ay’ın konuşması ilgiyle dinlendi.
Umutcan Ay sözlerine Türkiye’nin çözülemeyen yarası kadına şiddet konusuna değinerek başladı.
‘’Sevgili arkadaşlarım ben artık haberleri takip edemiyorum. Çünkü sorunu biliyorum. Çözümü biliyor ve bu çözümü uygulayamıyorken; ben o ölen kadınların kanını elimden çıkaramıyorum. Benim bu yolda ödediğim bedel bu oldu. Fakat bu insanlığın ödediği bir bedelle kıyaslanamaz bile.
Sadece sorun bu mu? Ülkenin doğusuna bakın. Daha çocuk yaşta kız çocuklarının evlendirildiğini görürsünüz. O kadar uzağa gitmeyin İstanbul'a bakın. Asgari ücretle 4 kişilik ailesini geçindiremediği için intihar eden o güzel insanları görürsünüz.
O kadar da uzağa gitmeyin Taksim'e bakın. Hayat ona daha farklı bir seçenek sunmadığı için, sadece kendisi olduğu için orada ara sokakta katledilmiş yatan o güzel insanları görürsünüz.
O kadar da uzağa gitmeyin, sıra arkadaşlarınıza bakın. Sırf deneyim elde edebilmek için haftanın 5 günü 5 kuruş para almadan şirketler tarafından sömürüldüklerini görürsünüz.
Bir de son olarak potansiyel geleceğinize bakın. Orada sırf iş bulamadığı için asgari ücrete mühendislik ve mimarlık yapan akranlarınızı görürsünüz. Karanlıkta olduğumuzu düşünüyoruz biliyorum.
Aynı zamanda korkuyoruz da. Sorunları biliyoruz peki çözüm ne? Kaçmak mı? Belki de birileri bizim için her şeyi çözsün diye arkamıza yaslanıp beklemeliyiz. Ya da başımıza gelmediği sürece sorun yokmuş gibi de davranabiliriz.
Hayır, bunu üzülerek söylüyorum ki; bu yolda birbirimizden başka kimsemiz yok. Çünkü unutmayın ki herkes bir gün ölür. Buna sizler de dahilsiniz saygıdeğer büyüklerim. Ve geriye kalan bizler ve bizim yetiştireceğimiz çocuklar hegomanların elinde yozlaşmış bu sistemi değiştireceğiz. Değiştirmeliyiz.
Bizler farklıyız. Bizler hem araştırıyor hem de sorguluyoruz. Bu değişikliğin zamanı geldiğinde bu değişimi yapacak olan bizler bunu herhangi bir kurum veya kuruluşun faydası için değil, insanlık için yapacağız ve bunu insan olarak yapacağız. Bizler insan olmayanların elinden fazlasıyla çektik.’’