Yayınlanma: 20 Mart 2021 17:42
Güncellenme: 22 Kasım 2024 03:34
Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar, STK'lar ve kadın örgütleri Cumhurbaşkanlığı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararına karşı sokağa çıktı. Kadınlar İstanbul Kadıköy'de ''Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula'' sloganlarıyla eylemde.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu adına açıklama yapan Fidan Ataselim, “Bıkmayız yılmayız, nice hakkımızı bu meydanda kazandık. AKP’nin koltuğu nasıl titredi ki ne yapacaklarını şaşırmışlar. Eşitlik ve adalet kadınlarla gelecek. Bir gece yarısı çıkarılan kararı geri çektireceğiz. Kadınların yaşamakla beraber, daha eşit ve özgür yaşamasını da istiyoruz. Eşitliğe düşman, özgürlüğe düşman olanlar, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedebileceğini düşünüyor. Tek bir kararla bu haktan asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Bununla birlikte İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ilişkin CHP Genel Merkezinde bir araya gelen kadın yöneticiler, yaptıkları değerlendirme toplantısının ardından, hazırladıkları ortak metni kamuoyuyla paylaştı.
[embed]https://twitter.com/herkesicinCHP/status/1373244672278073345[/embed]CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke tarafından okunan metinde kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi'nin, bir gecede "tek adam hükümeti" tarafından feshedildiğini söyledi. Bu kararla koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadının, bir kez daha öldürüldüğünü aktaran Böke, şu ifadeleri kullandı:
"42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek, kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi'ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur. Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: Bu sözleşmenin neyinden rahatsızsınız? Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, 'şahsım hükümeti'nin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi'ni feshedenlerin boynundadır. 20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. Dün gece TBMM'ye bir darbe daha yapıldı ve kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, evrensel değerlerden uzaklaşıldı."
"Meclis'te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla, yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasa'mızı da yok saymaktır."