Yayınlanma: 23 Mart 2023 18:21
Güncellenme: 17 Kasım 2024 03:32
Din İşleri Yüksek Kurulunun sitesinde yer alan bilgilere göre, uzman bir doktorun, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağı teşhisini koyduğu bir hasta Ramazan’da oruç tutmaması günah değildir. Kişinin hastalığı geçici ise tutmadığı oruçlarını iyileşince kazasını tutabilir. Hastalığı kalıcı ise tutamadığı oruçlar için fidye vererek bunu kapatabilir. Konuyla ilgili ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır:
“Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse), o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 2/184).
Fidye verecek gücü olmayanlar ise bu imkanı buluncaya kadar dinen sorumlu olmazlar.
Yolculuk Hali: Ramazan ayında sefer mesafesi (en az 90 kilometre) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Ancak niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmaması gerekir. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefaret gerekmez, sadece kaza etmelidir.
Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişiler için, iyileştikten sonra kaza etmek şartı ile Ramazan ayında oruç tutmamalarına izin verilmiştir. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta yerine geçer.
Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olanlar, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. Bakara suresinin 184. ayetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar için de aynı durumlar geçerlidir.
Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Aslında bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru olmayacaktır. Fakat kişisel veya toplumsal zorunluluklar, bazılarının böyle işlerde çalışmalarını gerektirebilir. Bu durumda bulunan bir kişi, oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkuyorsa, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izin günlerinde veya müsait zamanlarda tutamadıkları oruçlarının kazasını tutmalıdır.
Gebe olmak: Oruç tuttuğu zaman kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında sayılmaktadır. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları daha iyidir.