Koronavirüs Umut Düzeyi Araştırması: Gençler Daha Umutsuz

Koronavirüs Umut Düzeyi Araştırması: Gençler Daha Umutsuz Koronavirüs salgınında insanların duygu ve düşüncelerini ölçmek adına bir yeni araştırma da Yakın Doğu Üniversitesi'nden geldi. Koronavirüs salgınına yönelik ev karantinasında olan kişilerin umut düzeyinin ölçüldüğü araştırma sonucunda 18-29 yaş arasındaki gençlerin daha umutsuz olduğu bulgusuna erişildi. Yakın Doğu Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Gizem Öneri; Kuzey Kıbrıs'ta 18 yaş ve üzeri 160 kadın, 90 erkek olmak üzere 250 katılımcıdan oluşan bir çalışma gerçekleştirdi. Yapılan araştırma sonucunda ise katılımcıların cinsiyet, meslek, haber edinim kaynağı ve koronavirüs öncesi dışarı çıkma sıklıklarının umut düzeyine etki etmediği saptandı. Umut düzeyinin yaş dağılımına göre değiştiği bulgusuna ulaşıldı. Araştırmaya katılanların birçoğu pandemi sonrası hayatına eskisi gibi devam edemeyeceğini düşünüyor. Ailesi ile birlikte yaşayanlar daha umutlu iken, 18-29 yaş aralığındaki katılımcıların umutsuz olma durumlarının 40 yaş ve üstü katılımcılardan daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Araştırma hakkında genel değerlendirmelerde bulunan Dr. Gizem Öneri; pandemi sürecinde kaygının normal olduğunu ancak sosyal medyadan paylaşılan doğru olmayan bilgilerin kaygıyı artırabileceğini ve gereksiz umutsuzluk yükleyeceğini dile getirdi. Öneri; "Yoğun kaygı kişinin psikolojik ve fiziksel bütünlüğüne zarar verebiliyor. Dolayısıyla, bu yoğun kaygı başka rahatsızlıklara neden olabilir. Bu süreci uzun süredir ihmal ettiğimiz bazı işleri yapma konusunda bir fırsat olarak görmeye çalışmalı, tüm bu yaşadıklarımızın birer tecrübe olduğunu ve iyi tecrübeler biriktirdiğimizde daha umutlu olabileceğimizi bilmemiz iyi olacaktır. Sürekli felaket senaryoları üretip riski olduğundan daha fazlaymış gibi düşünmek ve tekrar tekrar benzer görüntüleri, bilgileri düşünmek ve okumak ruh sağlığına zarar verecektir. Bu nedenle, kendimizi kötü hissettiğimizde daha fazla kontrol edebildiğimiz yanlarımıza ve güçlü yönlerimize odaklanmalıyız" tavsiyesinde bulundu.