Okan Bayülgen, “Linç kültürü rezilliği unutturuyor" dedi. Oyuncu, sunucu ve seslendirme sanatçısı Okan Bayülgen,
Tuzla Belediyesi tarafından gerçekleştirilmeye başlanan “e-Talks Tuzla” programının açılış konuğu oldu. Yeni tip
koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında Instagram üzerinden gerçekleştirilen programın yönetimini ise Oyuncu, komedyen ve radyo-televizyon programcısı
Ceyhun Yılmaz üstlendi. Okan Bayülgen, sosyal medya üzerinden tartışılan konularla ilgili olarak “Linç kültürü rezilliği unutturuyor” yorumunda bulundu.
Bugün Linç Ediliyorsun, Yarın Unutuluyor
Okan Bayülgen, linç kültürünün insanlara gerçek anlamda rezil olmanın ne demek olduğunu unutturduğunu savunarak, şunları söyledi:
“Bugün linç ediliyorsun, yarın unutuluyor. Çünkü başka biri olsa onu da linç edecekler. Linç kültürüyle beraber biz toplum karşısında rezil olmanın ne manaya geldiğini de unuttuk. Aslında toplum karşısında nasıl rezil olursun? Bir kabahatin olursa... O kabahatler de çağlar ve yıllar boyunca değişir ama hırsızlık yaparsan, kötü söz söylersen, birinin günahını alıp da birinin canına malına kastedersen toplum önünde rezil olursun bir daha da iflah olmazsın. Bu güzel bir mekanizmadır. Dünyadaki bütün toplumlar kendi menşeine göre bu düzeni kurarlar. Şimdi herkesin rezil olduğu bir Twitter ve ertesi gün bütün bunların unutulması, gerçekten toplum karşısında rezil olmanın ne demek olduğunu insanlara unutturdu.”
Tiyatronun geleceği hakkında da yorumlarda bulanan Bayülgen, “Tiyatro hiçbir yere evrilmez. Çünkü zaten evrileceği bütün her şeyi yaptı. O kadar ihtiyaç duyulan bir sanat ki başımıza bu korona salgını çıkmasaydı sahne performansları büyük bir yükselişe geçmişti,” şeklinde konuştu. 1970’li yıllardan sonra tiyatronun televizyon karşısında itibar kaybettiğini söyleyen Okan Bayülgen, organik sanatın 50 yıl sonra tekrar dönüp elektronik medyayı alt ettiğini belirtti.
Görsel Medya IQ Düşürüyor
Bütün dünyanın radyolara ihtiyacı olduğunu savunan Bayülgen, özellikle Fransız radyoları olmak üzere Avrupa radyolarını takip ettiğini söyledi.
Herhangi bir mecranın ya da medya unsurunun teknolojik gelişmeler nedeniyle çökmesinin söz konusu olmayacağını söyleyen Bayülgen, “Bir mecrayı ancak o mecranın çalışanları artık istek duyulmayacak, tercih edilmeyecek, önemsenmeyecek hale getirir. Dolayısıyla ne radyo ne televizyon biter. Sen iyi ürün koyarsan, iyi proje koyarsan içine, bu proje insanları kavrarsa, zekalarına hitap edip onlara cana yakın olursa, onlarla bir arkadaşlık kurarsa o mecra hep yaşar. Radyo o aletten dinlenmez de bu aletten dinlenir. Eskiden lambalı radyodan dinlerdiniz sonra transistörlü radyo, şimdi de dijital olarak dinliyorsunuz. Ne dinleme şeklin değişti ne de oradaki yayın," yorumunda bulundu.
Bayülgen, asıl önemli olan konunun iyi yayın yapmak olduğuna dikkat çekti. “Öngörüm şu ki bu görsel olan medya, insanlarda ve gelecek nesillerde IQ düşüklüğüne sebep olacağı için insanlar daha fazla işitsel kaynaklara dönüş yapacaktır,” şeklinde konuştu.
Yarım saat kadar süren programda Bayülgen daha sonra, katılımcıların sorularını cevapladı.