Koronavirüs salgını nedeniyle hayatımızın bir parçası haline gelen ve
bazı illerde takma zorunluluğu getirilen maskenin kalitesi nasıl anlaşılır? Hangi maskelerin koruyuculuğu daha fazladır?
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
Prof. Dr. İftahar Köksal, Sözcü gazetesinden Eser Akgül'e bu soruların cevabını verdi.
Maskenin esas görevinin hasta kişinin hastalığı bulaştırmasına engelleme olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını belirten Köksal, koronavirüsün ağızdan ve burundan çıkan damlacıkların etrafa yayılarak bulaştığını ve maskenin damlacıkların etrafa yayılmasında bir bariyer görevi gördüğünü ifade etti. Ancak maskenin ve diğer önlemlerin tek başına yeterince koruyuculuk içermediğini belirten Köksal, kurallara topyekün uyulduğu takdirde virüse karşı korunulacağını belirtti.
Maskelerin Koruyuculuğu
Maskenin koruyuculuğunun maskenin cinsine ve kişinin davranış biçimine göre şekillendiğini belirten Köksal şu ifadeleri kullandı:
Maskenin koruyuculuğu maskenin cinsine göre ve kişinin davranış biçimine göre değişmektedir. N95 maskelerde bu oran yüzde 97'ye kadar çıkmaktadır. Ancak N95 maskeler sadece hastanelerde özel durumlarda kullanılması gereken maskelerdir. Cerrahi maske olarak bilinen maskelerin koruyuculuğu, çalışmalar incelendiğinde yüzde 35 ila yüzde 77 arasında değişmektedir. Her iki tarafın maske takması ile bu oran biraz daha artabilir.
Koronavirüs salgını devam ettiği sürece maske kullanımının da devam edeceğini belirten Prof. Dr. Köksal, açık havada ve kimsenin olmadığı ortamlarda maske takmanın zorunlu olmadığını ancak aşağıdaki durumlarda mutlaka kullanılması gerektiğinin altını çizdi:
-Sağlıklıysanız ve COVID-19 enfeksiyonu şüphesi olan bir kişiyle ilgileniyorsanız,
– Öksürük veya hapşırık gibi durumlara sahipseniz,
-Toplu taşıma araçlarını kullanıyorsanız,
– Market, AVM, eczane veya hastane gibi ortak alanlarda iseniz kesinlikle maske takmalısınız.
– Dışarı maske takmadan çıkmamalısınız.
Maske Takmanın Dezavantajları Var Mı?
Dünya Sağlık Örgütü maske kullanan kişilerin insanlarda yanlış bir korunma algısına yol açabileceğini, virüse karşı korunduklarını sanarak hastalanma risklerini artırabileceğini belirtti. Yaz ayında maske kullanımına ilişkin uyarılarda bulunan Köksal;
"Evet sıcaklarda maske takmak zorlaştı. Maskelerin sıcakların da etkisi ile maalesef usulüne uygun kullanılmadığını görüyoruz. Ağız ve burunu kapamayan maskelerin hiçbir koruyucu etkisinin olmadığını belirtmek isterim. Yaz aylarında da daha önceki dönemlerde olduğu gibi maskelerin ağız ve burunu kapatacak şekilde kullanılması gerekmektedir." dedi.
Peki Maskenin Kalitesi Nasıl Anlaşılır?
Maskenin kalitesini anlamanın çok basit bir yöntem olduğunu belirten Köksal;
"kalitenin anlaşılabilmesi için takıldıktan sonra maskenin hemen önüne el yaklaştırılıp, nefes verildiğinde, avuçta nefesinizin sıcaklığını hissediyorsanız o maskenin koruyuculuğu iyi değildir" dedi. Maskelerin kirlendiğinde ve ıslandığında hemen değiştirilmesi gerektiğini, mümkünse günde bir ya da iki kez yenilenmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Yaz aylarında maske kullanımının terletmesine ilişkin ise terleme durumunda hemen maskelerin çıkarılması ve değiştirilmesi gerektiğini aksi takdirde maskelerin enfeksiyon riskini artırdığı ve deri tıkanmasına yol açacağının uyarısında bulundu.
Öte yandan N95 ve benzeri maskelerin günlük kullanıma uygun olmadığını ve CO2 zehirlenmesine yol açabileceğini belirtti.