Yayınlanma: 2 Aralık 2024 17:27
Güncellenme: 18 Aralık 2024 23:17
Türkiye genelinde aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi çalışanları, 2-6 Aralık tarihleri arasında iş bırakma eylemi düzenleyecek. Sağlık Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği nedeniyle iş yüklerinin arttığını ve mesleki bağımsızlıklarının tehdit edildiğini savunan hekimler, düzenlemenin geri çekilmesini istiyor.
Sağlık çalışanları arasında “Eziyet Yönetmeliği” olarak anılan düzenleme, aile hekimliği sisteminin temel prensiplerine aykırı olmakla eleştiriliyor. Aile hekimleri, düzenlemenin sağlık hizmetlerinde kaliteyi düşürdüğünü, sağlık çalışanlarını yıprattığını ve toplumun sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırdığını belirtiyor.
Düzenlemenin, sağlık çalışanlarını maddi kriterlerle değerlendirdiğini söyleyen aile hekimleri, “Parayla terbiye edilmek istemiyoruz” diyerek mesleki bağımsızlıklarının korunmasını talep ediyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, yönetmeliğe yönelik eleştirilerini detaylı olarak sıraladı:
Performansa Göre Sözleşme Feshi:
Yeni düzenleme, performans puanlarına göre sözleşme feshine izin veriyor. Ancak bu durum, daha önce alınan Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı bir uygulama.
3.500 Nüfus Sınırı:
Her aile hekiminin maksimum 3.500 nüfusa hizmet verebileceği düzenleme, büyük şehirlerde sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştıracak. Özellikle İstanbul gibi metropollerde, bu sınırın üzerinde kayıtlı nüfusa sahip 2.703 aile hekimliği birimi bulunuyor.
Hastane Başvuruları ve Ek Ödeme Sorunu:
Aile hekimine kayıtlı kişilerin hastane başvuruları yüksekse, bu durum hekimlerin gelirlerini olumsuz etkileyebilecek. Bu, karmaşık sağlık sorunları olan hastaların hizmet almasını daha da zorlaştırabilir.
Akılcı İlaç Kullanımı:
Ek ödemeler, ilaç kullanım sayısına dayalı olarak düzenleniyor. Bu sistem, doğru tedavi yerine az ilaç yazmayı teşvik edebilir ve hastaların tedaviye erişimini engelleyebilir.
Hasta Memnuniyeti Kriteri:
Hasta memnuniyetine dayalı ödeme sistemi, daha fazla sağlık ihtiyacı olan düşük gelir gruplarını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, sağlık hizmetlerinin adil dağıtımını zedeleyebilir.
Düzenlemenin en çok eleştirilen yanlarından biri de aile sağlığı merkezlerinin kapasitesinin düşmesiyle hizmete erişimin zorlaşacak olması. İstanbul’un Kadıköy gibi kalabalık ilçelerinde, yeni kayıt yapılabilecek bir aile sağlığı merkezi bulmak neredeyse imkansız hale gelecek.
Sağlık çalışanları, sadece kendi hakları için değil, toplumun sağlık hizmetlerine erişim hakkı için mücadele ettiklerini vurguluyor. “Bu yönetmelik geri çekilene kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz” diyen hekimler, kamuoyunun desteğini bekliyor.
Aile hekimleri ve sağlık çalışanlarının talepleri karşılanmadığı takdirde, sağlık sisteminde daha büyük krizlerin yaşanabileceği belirtiliyor. Gözler şimdi Sağlık Bakanlığı’nın atacağı adımlarda