Canan Dağdeviren: Tıp Alanında Yenilikçi Giyilebilir Teknolojiler

Milli gururumuz Canan Dağdeviren, tıp dünyasında çığır açan giyilebilir sağlık teknolojileriyle dikkatleri üzerine çekiyor. 2024 yılında TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü'nü kazanan Dağdeviren, geliştirdiği yenilikçi ultrason cihazı ile meme kanserinin erken teşhisini mümkün kılıyor. Bu devrim niteliğindeki cihaz, Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) yürütülen araştırmaların bir ürünü.

Meme Kanseri Teşhisinde Elektronik Sütyen

Canan Dağdeviren, sütyen şeklinde tasarladığı giyilebilir ultrason cihazı ile meme kanserini milimetrik aşamada tespit edebilen bir teknoloji geliştirdi. Cihaz, kanseri henüz yatkınlık aşamasındayken teşhis edebiliyor ve bu sayede kanserin ilerlemesini engelleyerek, hayatta kalma oranını %98'e kadar çıkarabiliyor. İnsan denemeleri aşamasındaki cihaz, yaklaşık üç yıl içinde herkesin erişimine sunulacak. Dağdeviren, cihazı bir telefondan bile daha ucuz hale getirmeyi hedefliyor. Böylece, kırsal kesimde yaşayan kadınların hastaneye gitmelerine gerek kalmadan kendi sağlık kontrollerini yapmaları mümkün olacak.

Ağrı Yönetiminde Devrim: Yeni Ağrı Eşiği Ölçüm Cihazı

Dağdeviren'in bir diğer projesi ise, ağrı eşiğini ölçmek ve ağrı yönetimini optimize etmek için geliştirdiği cihaz. Bu yenilikçi teknoloji, konuşma güçlüğü çeken bireyler ve bebekler için de oldukça faydalı olacak. Ağrı eşiği cihazı, fazla ilaç kullanımının önüne geçmeyi ve hastalar için daha konforlu bir deneyim sunmayı amaçlıyor.

Giyilebilir Cihazların Tıptaki Geleceği

Geliştirdiği teknolojiler sadece meme kanseriyle sınırlı değil. Dağdeviren, giyilebilir ultrason cihazının prostat, yumurtalık ve pankreas gibi kanser türleri için de uyarlanabileceğini belirtiyor. İleri teknoloji ultrason dalgaları kullanılarak, vücudun 12-15 santimetre derinliğine kadar inilecek ve böylelikle daha yüksek çözünürlükte görüntüleme sağlanacak.

Dağdeviren, sadece teknolojik inovasyonlarıyla değil aynı zamanda kadınların sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikleri vurgulamasıyla da dikkat çekiyor. Bu kapsayıcı yaklaşım, onun Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine seçilen ilk Türk olmasını sağladı ve Forbes’un 30 Yaş Altı Bilim İnsanı listesine girmesine vesile oldu.

Canan Dağdeviren, sağlık teknolojilerinde devrim yaratmaya devam ediyor. Yürüttüğü bu çalışmalar, tıp ve sağlık alanında yeni ufuklar açmakla kalmıyor, aynı zamanda insanlık adına büyük fayda sağlayacak çözümler sunuyor. Onun öncülüğündeki bu projeler, küresel anlamda sağlık hizmetlerini daha erişilebilir ve etkili hale getirmeyi vaat ediyor.