Yayınlanma: 21 Haziran 2021 16:55
Güncellenme: 21 Kasım 2024 22:01
Kırık kalp sendromu olarak bilinen hastalık 1991 yılında ilk olarak Japonya’da tespit edildi. Sık sık kalp krizi ile karıştırılan hastalık temelinde kalbin pompalama odasının zayıflaması ile tanımlanıyor.
Tıp dilinde 'takotsubo kardiyomiyopatisi' olarak bilinen kırık kalp sendromunun tam nedeni henüz bilinmezken, yüksek stresli olaylar, depremler, kazalar, ani ölüm gibi olayların ardından oluşan akut stresin yarattığı adrenalin fırlamaları ile ilişkilendiriliyor.
The Guardian’dan aktarılan habere göre, Takutsobo hastalarının kanında depresyon, anksiyete ve yüksek stres seviyesiyle ilişkili microRNA-16 ve microRNA-26a isimli iki molekül tespit edilmişti.
Araştırma yürüten doktorlardan Dr. Liam Couch tarafından yapılan açıklamada, "Taksubo'ya yakalanan hastalarda kalbin alt tarafı pompalamayı bırakıyor ve üst taraf daha çok pompalamaya başlıyor. Söz konusu moleküllerin varlığı arttığında bu durumun yaşandığını da görüyoruz" açıklamasında bulunuldu.
Bununla birlikte insanın ani bir şok anında takotsubo yanıtı vermesi, uzun dönem stresle bağdaştırılırken Doktorlar, daha fazla araştırma gerektiğini ancak stres molekülleriyle bağ kurulabilirse kırık kalp sendromunun önlenebileceğini söyledi.