Yayınlanma: 13 Temmuz 2020 13:30
Güncellenme: 21 Kasım 2024 10:57
Ayasofya Müzesi'nin ibadete açılmasıyla beraber tepkisinin ne olacağı merak edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Hem maddi hem manevi zenginlik getirecekse, iş imkânına neden olacaksa Ayasofya kararının sonuna dek arkasındayım" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ayasofya'nın cami olmasına dair, "Eğer Ayasofya'daki bu düzenleme benim ülkeme, toplumumuza hem maddi hem manevi zenginlik getirecekse, milyonlarca işsizin derdine çare, üniversite mezunu milyonlarca insanıma iş imkânı sağlayacaksa ve dünyada ülkeme saygınlık ve muhabbet kazandıracaksa ben bu kararın sonuna dek arkasındayım" dedi.
"Ayasofya, benim düşüncemde ve vicdanımda 1453'ten bu yana cami. Aynı zamanda İstanbul medeniyetinin dünyada konuşulan bir değeri. Benim bütün konuşmalarımdaki ifadem 'Ayasofya Camii'dir.' Danıştay'ın Ayasofya Camii kararından sonra gördük ki aslında bu konuya çok ilgiliymiş gibi görünenler Ayasofya Camii'nin statüsünden bile haberi yok. Kendisini muhafazakâr olarak nitelendiren TV kanalları 'İlk ezan okundu', 'İlk namaz 24 Temmuz'da kılınacak' şeklinde konuşuyor. Oysa 30 senedir Ayasofya'da 5 vakit ezan okunuyor. İçindeki Abdülmecit Mescidi'nde namaz da kılınıyor. 1991'den bu yana kapısında tabela bulunuyor. Bu konuda hassasiyetiniz bulunuyorsa ve'İlk ezan okundu', 'İlk namaz 24 Temmuz'da' diyorsanız durum kötü. Ben çok şaşırdım. Diğer taraftan üzerine çokça düşünmemiz gereken bir şey daha var.
Ayasofya kararı iyi mi oldu kötü mü diye sormak yerine, sorulması gereken şey şu: Yalnızca bir sene önce 'Bu kararın getirisi götürüsü nedir? Burada bunu söylemem doğru olmaz. Bunun bir götürüsü var. Bizim açımızdan faturası çok daha fazla. Şu anda dünyanın birçok ülkesinde bizim binlerce camimiz yer alıyor. Acaba bunu belirtenler (Ayasofya'nın ibadete açılması) bu camilerin başına ne gelir bunu düşündü mü? Bu yüzden, ben bir siyasi lider olarak bu oyuna kanacak kadar istikametimi kaybetmedim' şeklinde konuşulurken bir senede ne değişti? Şimdi ben sormak isterim, dünyanın birçok bölgesindeki camilerimiz bu kararla tehlikeli bir duruma düşmüş olur mu? On binlerce Müslümanın, gurbetçi vatandaşımızın huzurlu bir şekilde ibadetlerini yaptığı bu camilerin başına bir şey gelir mi? O ülkelerin yöneticileri böyle bir hamle yaparsa ve 'Camilerle ilgili kararımıza karşı tutumları, direkt egemenlik haklarımıza saldırı sayarız' derse ne yapılacak? Ben insanların bunu düşünmesini çok isterim ve düşüneceklerdir de. Eğer Ayasofya'daki bu düzenleme benim ülkeme, toplumumuza hem maddi hem manevi zenginlik getirecekse, milyonlarca işsizin derdine çözüm, üniversite mezunu milyonlarca gencime iş imkânı sağlayacaksa ve dünyada ülkeme saygınlık ve muhabbet kazandıracaksa ben bu kararın sonuna dek arkasındayım''.