
Yayınlanma: 11 Mart 2021 12:05
Güncellenme: 5 Aralık 2025 00:42
Akgül, yapılan keşif çalışmalarına ilişkin açıklamasında şunları dile getirdi:
“Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden alınan izinle araştırma yapmaya başladık. Türk Tarih Kurumu ve KTÜ tarafından desteklenen arazi çalışmaları kapsamında 2019 yılında Düzköy Vadisine girdik. Özellikle güney bölümünü ele aldık, inceledik. Düzköy ilçesi Çayırbağı Mahallesi civarında Koskarlı Mağarası olarak literatüre kazandırdığımız bir mağarayı keşfettik ve incelemelerde bulunduk. İki yıllık çalışma boyunca çok sayıda mağara ve kaya sığınağı tespit ettik ancak içerisinde insanoğlunun yaptığını gösteren taş alet buluntuları sadece Koskarlı'da tespit edebildik. Koskarlı’da tespit ettiğimiz taş aletler çakmak taşı ve obsidyen olarak nitelendirdiğimiz ham maddeden yapılmış aletler. Çakmak taşı bölgede bulmak mümkün yerel hammadde kaynakları kullanılmış belli ki. Ancak obsidyen bu bölgede olmayan dışarıdan gelmiş bir hammadde. Dolayısıyla bunun nereden geldiğini anlayabilmek için analiz yaptırmak gerekliydi"
Akgül açıklamalarının devamında, "Proje içerisinde birlikte çalıştığımız Kanada’dan Dr. Tristan Carter bu analizleri gerçekleştiren hocamız. Kanada’da pandemi nedeniyle bazı sıkıntılar yaşandı, üniversite, laboratuvar kapandı. O yüzden biraz uzun sürdü bu analiz sonuçlarının gelmesi. Oradan gelen ön sonuçlar bize şunu gösterdi. Trabzon için çok enteresan çok ilginç bir sonuçtu. Bir grup obsidyenin hammaddesi Kapadokya bölgesini gösterdi, bir grup ise Trans Kafkasya’yı gösterdi. Trans Kafkasya dediğimiz bölge günümüzde Ermenistan-Gürcistan’ın içinde yer aldığı bir alan. O alanda obsidyen yatakları bakımından oldukça zengin bir alan. Dolayısıyla bu mağarada yaşamın olduğu süre içerisinde uzak bölgelerle bir iletişimin varmış, ortaya çıkan tablo bu oldu” ifadelerini kullandı.
Trabzon’un en eski sakinlerini keşfettiklerini belirten Akgül, “Söz konusu dönem ne kadar erken bir dönem buna biraz değinmek gerekir. Daha insanoğlunun avcılık ve toplayıcılık yaşayarak mağaralarda yaşamını sürdürdüğü kaya sığınıklarında yaşamını sürdürdüğü bir dönem bu. Karşılaştırmaya dayanarak söyleyecek olursak muhtemelen M. Ö. 10-11 bin yılları bu taş aletlerin kullanıldığı yıllar dönemler olarak ileri sürülebilir şimdiki ön sonuçlara ön değerlendirmelere göre. Trabzon’un 4 bin yıllık geçmişi şimdi artık günümüzden önce düşünecek olursak 13 bin yıla kadar neredeyse uzanmış durumda. Yani bu bölgede Trabzon’un en eski sakinlerini bulduk. Bu mağarada yaşamışlar bu taş aletlerini işlemişler, kullanmışlar ve belli bir müddet coğrafyada yaşamışlar diyebiliriz” açıklamasında bulundu.
Çayırbağı Orta Mahalle Muhtarı Hüseyin Ocak ise Koskarlı Mağarası’nın çok eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu bildiklerinin altını çizerek, “Üniversiteden arkeolojik çalışmaları için gelip araştırma yapıldı. Dolayısıyla burasının turizme kazandırılması yönünde bir çalışma yapılmasını bekliyoruz” diye konuştu.