Türkiye’nin Koranavirüsle İmtihanı ve Bir Türlü Uygulanamayan İzolasyon
İçişleri Bakanlığı tarafından hafta sonu boyunca geçerli olacak sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından bazı vatandaşlar kendilerini sokağa attı. Yasağın uygulanmaya başlayacağı 00.00’dan 2 saat önce ilan edilmesi ve vatandaşların ihtiyaç temini için sokağa dökülmesiyle tartışmalara yol açan yasak bittikten sonra da benzer sahneler görüldü. Birçok şehirde vatandaş gece yarısından başlayarak sokağa çıkmaya başladı.
Çin’de ortaya çıkmasının ardından tüm dünyada 1 milyon 800 bin üzerinde insanın enfekte olmasına yol açan ve 114 binden fazla insanın hayatını kaybettiği
virüs nedeniyle birçok ülkede sokağa çıkma yasakları veya gönüllü izolasyon uygulanıyor. Türkiye’de de ilk kez 10 Mart tarihinde tespit edilen virüs
Sağlık Bakanlığı’nın güncel verilerine göre geçen bir ayda tam 1198 kişi hayatını kaybetmesine sebep oldu. Ancak korkutan sayılara ve dünyadaki örneklere rağmen Türkiye’de bir türlü sosyal izolasyon uygulanamadı.
Aslında dönüşen ve gelişen dünyada sosyallik kavramının yalnızca fiziksel aktiviteyle sınırlı kalmadığı 21. Yüzyıl için fiziksel izolasyon demek çok daha doğru olacaktır. Türkiye’de ve dünyada sağlık otoriteleri virüsün gücünü fiziksel temastan aldığını her fırsatta vurguluyor ve insanlara evde kalın çağrıları yapılıyor. Sokağa çıkma yasağı olmaması nedeniyle özel sektörde çalışan ve/veya toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamak adına çalışma mecburiyeti bulunan vatandaşlar dışında birçok kişi hava almak için sokaklarda dolaşıyor. Tehlikenin farkına bir türlü varılamamasıyla ‘sosyal mesafe’ kuralları ihlal ediliyor ve virüsün yayılması dolayısıyla da can kayıplarının artması için uygun bir ortam oluşturulmaya devam ediyor.
İstanbul, Aydın, Ankara, Samsun, Kahramanmaraş, Antalya, İzmir, Eskişehir’de sokağa çıkma yasağının bitiminin ardından sokaklara dökülen vatandaşlar sağlık otoritelerince uyarılmaya devam ediliyor: “Geçici yasak bitti ama tehlike sürüyor. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın.”
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Sarp Üner konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak aşağıdaki ifadeleri kullandı:
““Koronayla ilgili aslında en önde savaşması gereken kişiler halkın ta kendisi. Bu savaşı da ancak evde kalarak, mesafeyi koruyarak, hijyene dikkat ederek yapabilirler. Hastalığa yakalanmamak amacıyla aldığımız önlemler en büyük gücümüzdür. Çünkü hastalığa yakalandıktan sonrası pek iyi değil, çok zor bir süreç. Sokağa çıkma yasağı bitiyor, ama lütfen zorunlu değilse evden çıkmayın. Sokağa çıkma yasağının bitmesi kuralların bittiği anlamına gelmiyor. Ayrıca vatandaşlarımız şunu da dikkate almalı; bu yasak öncesindeki 2 saatte çok geriye gittik. Lütfen evinizde kalın.”
Yasağın Sona Ermesinin Ardından Ortaya Çıkan Bazı Görüntüler: