
Yayınlanma: 11 Mart 2021 09:14
Güncellenme: 3 Aralık 2025 20:11
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
"Toplumda aşılanmışlık oranı belli bir eşik değerin üzerine çıktığında ya da sürü bağışıklığı denen durum sağlandığında enfeksiyonun toplum içerisindeki dolaşımı büyük ölçüde engellenmiş olacak. Tamamen maskesiz bir yaşamın mümkün olacağı o aşamaya dek, aşılanmış olsak da maske dahil olmak üzere kişisel korunma tedbirlerinden vazgeçemeyiz. CDC’nin önerilerinin henüz ülkemizde bir değişiklik yapılmasına dayanak oluşturması söz konusu değil. Evet, normale dönmek için aşı olmamız şart ama belli bir düzeyin üzerine çıkmadığı sürece hemen normale dönülemiyor. Toplum bağışıklığı düzeyine ulaşıncaya kadar kişisel korunma tedbirlerini uygulamaya devam. Varyantları da unutmamak gerekiyor."
Prof. Dr. Zafer Kurugöl ise şu ifadeleri kullandı:
"İkinci doz aşıyı olmuş ve aradan 14 gün geçmiş aşılı bir kişi koronavirüslü bir hasta ile karşılaştığında, hastalık ona bulaşabilir. Onda ağır hastalık yapmasa da o kişi hastalığı taşıyıp başkasına bulaştırabilir. Bu nedenle toplumsal bağışıklık sağlanıncaya kadar, ki bu da toplumun yüzde 70’i demek, aşılanan kişilerin de maske takması gerekiyor. Sonuç olarak toplumsal bağışıklığa ulaşıncaya, vaka sayıları azalıncaya ve mutasyonlu virüs tehlikesi ortadan kalkana kadar maske takmaya devam etmeliyiz."