Horlamak Sağlığa Zararlı mıdır?
Yaşamımızın üçte birini uykuda geçirdiğimiz düşünülürse kaliteli bir uyku sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir diyebiliriz. Uyku apnesi ve horlama gibi sorunlar uyku kalitesini bozar ve gün içerisinde birçok olumsuzluğa neden olabilir. İşte horlamanın sağlığa zararları...
KBB Uzmanı Prof. Dr. Ümit Tunçel
uyku apnesi ve horlamanın
sağlığa olumsuz etkileri hakkında bilgilendirmede bulundu.
Gün boyu çalışan organlarımız uyku sırasında dinlenir. Antioksidan sistemin iyi çalışması ise vücutta çeşitli nedenlerle oluşan ve biriken toksinler ile serbest radikallerin etkisiz hale getirilmesi ve vücuttan uzaklaştırılması açısından oldukça önemlidir. Bu sistemin iyi çalışabilmesi için ise kaliteli uyku ve sağlıklı beslenme şarttır.
Uyku kalitesini etkileyen uyku apnesi günümüzde birçok kişinin muzdarip olduğu bir rahatsızlıktır. Uyku apnesi uyku sırasında en az 10 saniye süre ile ağız ve burundan nefes alamama veya nefesin durması olarak tanımlanmaktadır. Bu süre bazı kişilerde 80-90 saniyeye kadar uzayabilmektedir.
Uyku apnesi sabahları yorgun ve baş ağrısı ile uyanmanıza neden olabilir. Uykuda nefes kesilmesi, horlama, dikkat dağınıklığı, gün içinde uyku hali, kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon, reflü ve cinsel isteksizlik de uyku apnesinin belirtileri olarak sayılabilir.
Tunçel, "Horlayan ve uyku apnesi olan hastalarda ortaya çıkan serbest radikallerin temizlenmesi bir yana, ekstradan kanda oluşan serbest radikallerin miktarı daha fazla artmaktadır. Uyku apnesi hastalarında serbest radikallerin fazlalaşması ve etkisiz hale getirilememesine ek olarak bir de sağlıklı ve doğal gıdalar tüketilmemesi bu hastalarda insülin direnci, haşimoto, yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıklara kapı aralamaktadır." dedi.
Uyku apnesi varlığı sebebiyle sık sık uyanmak, derin uykuya geçememek büyüme hormonu, melatonin, 24 saatlik Sirkadiyen ritminin bozulması ve sempatik, parasempatik (sinir sistemi) dengesinin empatik sistem lehine bozulmasına sebep olmaktadır. Bununla birlikte kan Ph’ı fazla miktarda serbest oksijen radikallerinden dolayı asitleşerek zaman içinde yüksek tansiyon, insülin direnci, diyabet, cinsel isteksizlik, hiperlipidemi, göbek çevresinde yağlanma, saç dökülmesi, ritim bozuklukları, pıhtı atması ve depresyon riskinin artmasına neden olur.