Alan Korkusu ‘’Agorafobi‘’ İle Nasıl Baş Edilir?
Agorafobi ; kapana kısılmış, çaresiz hissetme, bulunduğu alanda utanılacak bir duruma düşme korkusu ve alandan çıkamayacak olma endişelerini hissetmeye sebep olan bir tür anksiyete bozukluğudur.
Agorafobi (Alan Korkusu) yaşayan kişilerde huzursuz olduğunu hissettiği an yaşadığı endişe ve kaygı üst seviyelere çıkar ve kişi kontrolünü kaybeder. Delirecekmiş gibi hissetmenin yanında ölecekmiş gibi düşüncelerle boğuşmaya başlar. Bu seviyede kimsenin ona yardım edemeyeceğini düşünür ve sakinleşmesi için tanıdığı ve güvendiği birine ihtiyaç duyar. Bu yüzden çoğunlukla eve bağımlı olarak yaşarlar güvendikleri biri olmadan dışarıya çıkmak istemezler.
Kimlerde Görülür?
Kadınların erkeklere göre bu hastalığı daha çok yaşadığı bildirilmektedir. 20’li yaşarın ortaları bu kaygı bozukluğunun en yaygın oluştuğu dönem olmaktadır. Agorafobi, travmatik bir olay yaşayan veya aşırı stres altında kalan kişilerde gözlemlenebilir.
Üsküdar Üniversitesinden Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, Agorafobi hakkında düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
‘’Bu hastalığın oluşması kişilik özellikleri ile de bağlantılı olabilir. ‘Mükemmeliyetçi’ diye tanınan obsesif kişilik özellikleri olanlarda bu rahatsızlığın görülme sıklığı daha fazladır. Çünkü bu kişilik özelliği ‘hep ya da hiç’ ilkesi ile hayatını sürdürmektir. Yani uçağa bindiğinde ya çok rahat olacak ya da hiç binemeyecektir.’’
Psikiyatrik Tedavi Alınması Şart
Agorafobi hastalarının tedavi sürecinde psikiyatrik tedavi görmelerinin şart olduğunu dile getiren Elçi sözlerine devam etti.
‘’Psikiyatrik olarak tablo oluşturulmasından sonra terapi süreci devreye girmelidir. En yaygın olan ‘bilişsel davranışçı terapi’ yöntemidir. Bu terapi yöntemi ile kişi zihninde bu kaygıyla birlikte neler olduğunu görecek, olası sonuçları hesaplayabilecek, aşamalı olarak da bu kaygının üzerine gidebilecektir. Bunların yanı sıra hangi durumların bu kaygıyı tetiklediği, kaygı geldiği zaman nasıl üstesinden geleceğini, sosyal ortamda bu kaygıyı nasıl kontrol edebileceğini de kişi öğrenir. Bir diğer terapi ise EMDR terapisidir. Genellikle travma tedavisinin terapi yöntemi olarak bilinse de agorafobi gibi anksiyete bozukluklarında da oldukça işlevseldir. EMDR ile kişinin negatif düşünce içeriği ele alınır ve sistemik olarak kişi bu düşünceye karşı duyarsızlaştırılır. Son olarak son dönemlerde bazı kurumlarda kullanılmaya başlanan sanal gerçeklik gözlükleri ile de agorafobi oldukça olumlu sonuçlar vermektedir. Sanal gerçeklik gözlüğü ile bir terapistin kontrolü dâhilinde MR cihazı, kapalı alan, yükseklik, asansör vb. kaygılar çalışılmakta, sanki o anı yaşıyormuşçasına kontrollü şekilde kişiler bu kaygıdan kurtulmaktadır.”