Kemal Kılıçdaroğlu: Devleti Mafyaya Teslim Eden De Erdoğan’dır!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara Sedat Peker ile ilgili sert sözler ile tepki gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Devleti mafyaya teslim eden de Erdoğan’dır” dedi. Kılıçdaroğlu açıklamasında, “Memleket yangın yeri, Saray’a bak, sanki memlekette hiçbir şey yok. Ağzını açıp tek bir kelime etmiyor. E mafyadan izin alacak. Devleti mafyaya teslim eden de Erdoğan’dır” ifadelerini kullandı.
Türkiye gündemi organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarıyla adeta çalkalanıyor. Peker, son dönemde ayrı ayrı 7 video yayınlayarak Süleyman Soylu başta olmak üzere, Mehmet Ağar, Hadi Özışık, Süleyman Özışık, Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım gibi önemli isimler hakkında flaş açıklamalarda buldu. Bu açıklamalar üzerine Süleyman Soylu açıklamalarda bulunsa da, bağlı olduğu AK Parti üyeleri, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konu hakkında konuşmaması dikkatlerden kaçmadı.
Konu hakkında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Memleket yangın yeri, Saray’a bak, sanki memlekette hiçbir şey yok. Ağzını açıp tek bir kelime etmiyor. E mafyadan izin alacak. Devleti mafyaya teslim eden de Erdoğan’dır” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nın açıklamasında öne çıkan satır başları ise şu şekilde:
Hepinizin kafasında ciddi sorunların oluştuğunu biliyorum. Düşünen herkes gelişmelerden büyük kaygı duyuyor. Ve şu soru bazen espiriyle soruluyordu, şimdi ciddi ciddi soruluyor. "Ne olacak bu memleketin hali?" Buradan tüm vatandaşlarıma seslenmek isterim; hiç kaygı duymayın. Bu ülkeyi aydınlığa kavuşturmak için hepimiz mücadele edeceğiz. Kirlenen Türkiye'yi temizleme görevini tarih bize verecektir. Soru şu; Türkiye neden bu hale geldi? 19 yılın sonunda Türkiye neden bu hale geldi? Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye bu kadar kirlenmemişti.
İktidara geldiklerinde yoksulluk, yolsuzluk olmayacaktı artık AK Parti dediğimizde eşittir yolsuzluk. Yasaklar olmayacaktı, Türkiye bir yasaklar ülkesine döndü.
Gençlere Seslendi
Sevgili gençler, istediğiniz özgürlüğü size vereceğim. Öyle bir özgürlüğe kavuşacaksınız ki, iktidara getirdiğiniz kişiyi gerekirse en sert şekilde eleştireceksiniz. Kapının köründe kapınız çalışıyorsa onun polis değil, sütçü olduğunu anlayacaksınız. Böyle bir özgürlük vadediyorum size. KYK'da kredi almışlar. Büyük bir kısmı işsiz. Erdoğan'ın iki eli onların yakasında. Onlara söz verdim. İktidara geldiğimizde faizlerin tamamını sıfırlayacağız. Sigortalı bir iş bulduktan sonra belli taksitler içinde onların kredi borçlarını ödemelerine imkan sağlayacağız. 19 yılda yurt sorununu çözemediler. Onlara söz verdim, en geç 1 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti devletinde, öğrenciler için yurt sorunu kalmayacak. 2 milyon 400 bin hanede internet yok. Peki burada eğitim nasıl olacak? En geç iki yıl içinde internetsiz hiçbir hane kalmayayacak. Bu rezalete son vereceğiz. KPSS'de torpili bitireceğiz. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, engelli kadrolarını tamamen dolduracağız.
Dijital ticaretin önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Bir Melih Bulu gibi dramatik bir tabloyla karşı karşıyayız. Orada öğretim üyesi olmayı bile haketmeyen birini oraya reköt olarak atadınız. Üniversiteler de özerk olacak.
"Çay Kanunu’nu Neden Çıkarmıyorsunuz”
Çay üreticileri şikayetçi. Çay Kanunu'nu neden çıkarmıyorsunuz? Rizeliye sormak isterim. Bu AK Parti milletvekilleri geldiği zaman, "Çay Kanunu'nu neden çıkarmıyorsunuz?" diye sormuyor musunuz? Söz ben hazırlayacağım. Çay Kanunu'nu hazırlarken çay üreticileri ile bir araya geleceğiz. Kota ve kontenjanın kaldırılması lazım. Çayda taban fiyat uygulaması olması lazım. Çay ithalatına da son verilmesi lazım. Çay Türkiye'de kardeşim. Rizeli kardeşlerim beni dinleyin. Geleceğim, sizinle oturup konuşacağım. Türkiye'nin sorunları nasıl çözülür size anlatacağım.
Çay konusunda Rize önemli bir bölgedir. Çay, Rize ve Artvin için stratejik üründür. Fındık, Karadeniz için stratejik üründür.
Borç Batağına Batarak İntihar Eden Esnaflar
Pandemiyi yaşıyoruz. Sıkıntılar var. Esnaf sıkıntılı. Onuruna yediremediği için, borç batağında süründüğü için sonunda intihar eden esnafı da biliyoruz. Her seferinde pandeminin başından itibaren sorunun nasıl çözülebildiğini anlatmaya çalıştık iktidara. Kimse çıkıp Erdoğan'a; "Sayın Cumhurbaşkanı bu yanlıştır" diyemiyor. Böyle bir devlet yönetimi olmaz. 17 madde halinde açıkladık. Esnafa kredi verdin de bunu nasıl ödeyecek? Dükkan kapalı. Verdiğin krediyle de sigorta, vergi, elektrik derken bitti. Bankaya nasıl ödeyecek? Hibe ver dedik biz size.
Sonra bir karar aldılar 1 milyon 150 bin esnafa bir defaya mahsus 3 bin lira, 235 bin esnafa da 5 bin lira hibe ödemesi yapılacak. Toplam 1 milyon 385 bin esnafa, bir sefere mahsus olmak üzere 4 milyar 625 milyon lira ödenecek. Parayı nereden karşılayacaklar? Bunun için oturdular düşündüler. Hazine tam takır, 128 milyar dolar da gitti. Yeni bir IBAN açtılar, Kılıçdaroğlu var, "Millete el avuç açtınız" diyecek. O zaman ne yapalım en çok tüketilen ürünlere insafsız zam yapalım dediler. Kurşunsuz benzinde ÖTV'ye yüzde 54, motorinde yüzde 78, LPG'de yüzde 189 zam yaptılar. Zammın bir tek sorumlusu var Erdoğan şahsım hükümeti.
"Mafyanın Satın Aldığı Bir İktidar”
Mafyaya teslim olan bir siyasi iktidar. Mafyanın satın aldığı bir siyasi iktidar. Talimatın koşulsuz yerine getiren bir siyasi iktidar. Hukuk devletinden uzaklaşırsanız ne olur? 29 Ağustos 2018, parti meclisi toplantısında şu cümleyi kullanmışım; "Devleti demokratikleştirmezseniz, devlet süratle organize suç örgütü haline dönüşebilir"
16 Ekim 2018 grup toplantısında, "Hukukun üstünlüğü ilkesinin gereğini yerine getirmezseniz, devlet hukuk devleti olmaktan çıkar, organize suç örgütü niteliğine bürünür" geldiğimiz nokta budur. Zamanında söyledik. Ama onlar geleceği görmüyorlar.
Öyle bir noktaya geldik ki, bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız olaylarla karşı karşıyayız. Mafya liderleri bildiri yayınlıyorlar. Cumhur İttifakı'na destek olup, Millet İttifakı'nı eleştiriyorlar. Bildiriyle yapıyorlar. Gizli kapaklı değil. Türkiye böyle bir duruma hiç düştü mü? Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
128 Milyar Doların Nerede Olduğunu Sordu
Merkez Bankası'nın 128 milyar doları arka kapıdan gitti. Kim çöktü 128 milyar doların üstüne? Bunların mafyadan ne farkı var? Yasa yok, kanun yok. Uydurma bir protokol. Merkez Bankası satmıyor. Arka kapıdan dolaşıyorsunuz, damada diyorsunuz ki; "ver kardeşim 128 milyar doları" mafya da çöküyor, siz de çöküyorsunuz. Ne farkınız var mafyadan?
Tank Palet Fabrikası'na çöktüler. Bir kuruş Katar ordusuna peşkeş çektiler. Tank Palet Fabrikası'na, ordunun namusuna ve şerefine çöreklenen adamların mafyadan ne farkı var? Aynı mafya düzeni değil mi? O kadar ileri gittiler ki; 15 Temmuz deyip deyip geziyorlar ortada. 15 Temmuz şehitlerinin, gazilerin paralarına çökeceği kimin aklına gelirdi? Paraların üzerine çöktüler, vermiyorlar. Bunu yapan iktidardaki mafyadır.
Mafya – Siyaset – Medya İlişkisi
Serik Belediyesi'nde bir rüşvet olayı. İki bakan, vali, AK Parti ve MHP vekilleri. 500 bin liralık rüşvet tartışılıyor. Kim çöktü bu paraya? İki bakan, sessiz kalan AK Parti ve MHP vekilleri çökmedi mi? Bu mafya düzeni değil de ne? Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, çöktü bakanlığa. Oturdular kocası ile birlikte şirket kurdular. Dezenfektan aldı, ortaya çıkınca da ucuza aldık dediler. Gerçek ortaya çıktı, pahalıya almış. Hesabını soran var mı? CHP dışında yok. Mafya düzeni ile arasında ne farkı var? Hırsızlığın araştırılmadığı bir meclis olabilir mi?
“Keklemişler” Açıklamasına Tepki Gösterdi
İçişleri Bakanı açıklama yapıyor devletin televizyonunda. "Keklemişler. Ayda 10 bin dolar hangi siyasetçiye gönderiyorsa ondan hesap sorsun" diyor. İçişleri Bakanı diyor bunu. İlgim var diyor, her ay 10 bin dolar rüşvet alıyorlar diyor. Araştıralım dedik. Buna da hayır dediler. TBMM Başkanı'na dilekçe verdik. Meclis Başkanın, TBMM'nin itibarını, onurunu koruma görevi vardır. Meclis'te reddedildi, sormak istiyorum sizi de mi biri kekliyor acaba? Bir siyasetçi ayda 10 bin dolar rüşvet alıyorsa, adını ver. Savcı çağırırsa isim verecekmiş. Memlekette savcı mı kaldı kardeşim? Kim bu ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi?
10 bin dolar rüşveti mafyadan alıyorlar. Eğer mafya bir siyasetçiyi besliyorsa her ay en az 100 bin dolar para kazanıyordur. Saray'da tam bir bizans entrikaları var. Mafya, yeraltı örgütleri çarşaf çarşaf açıklama yapıyorlar. Herkes dikkatle izliyor. Niçin? Devlet saydam olmadığı için. Bir yeraltı çetesinin lideri dikkatle dinleniyorsa orda sorun var demektir. İktidarda sorun var demektir. Mafya ile siyasetçi kol kola yürürse kaybeden Türkiye'nin itibarı olur. Bütün dünya bizimle dalga geçiyor.
“Para İçin Satmayacakları Hiçbir Şey Yok”
Para için satmayacakları hiçbir şey yoktur. Türkiye'yi uyuşturucu cennetine çevirdiler. Büyük miktarda yakalanan uyuşturucular var. Kişiler belli, kurumlar belli bir cumhuriyet savcısı bile dava açamıyor. Milyar dolarlık uyuşturucu ticareti yapıyorsun, el üstünde tutuluyorsun iktidar sahipleri tarafından. Çünkü onların deyimiyle kekleniyorlar. Para veriyorlar. Memleket yangın yeri, Saray'a bak, sanki memlekette hiçbir şey yok. Ağzını açıp tek bir kelime etmiyor. E mafyadan izin alacak. "Bunu şimdi konuşmayayım, benim sırlarım da açığa çıkar mı çıkmaz mı?"
Bu ülkede bir barolar birliği vardı değil mi? Savunmayı temsil ediyor değil mi? Nerede? 128 milyar dolar gibi o da arazi. Eğer Erdoğan, her şeyin sorumlusu benim diyorsa devleti mafyaya teslim eden de Erdoğan'dır. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık bir milli güvenlik sorunudur.
“Sefere Çıkmaya Hazır Mısınız?”
Artık bu ülke AK Parti ile vedalaşmaktadır. Bizim için de kiri temizleme zamanıdır. Sırtıma koymaya çalıştıkları tüm iftiralara ve saldırılara rağmen hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu ve nasıl savaşacağımı biliyorsunuz.
Bu bir seferdir dostlar, sefere çıkmaya hazır mıyız? Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için yeni seferimiz... Yeni bir siyasete, yeni fırsatlara, yeni ekonomiye namusa Allah'a bir seferdir bizim seferimiz. Bu değişikliği Türkiye'ye getirmeye hazırım, siz de hazır mısınız bu sefere?
Eski tartışmalara ve olumsuz siyasete dur demeye hazır mısınız? İnsanlarımızı birleştirmeye hazır mısınız, sarılmaya hazır mısınız? Barışmaya hazır mısınız? Anlamaya ve anlatmaya hazır mısınız? Daha çok demokrasiye, hoşgörüye, daha çok demokrasiye, şefkate, farklı fikirlerle gurur duymaya hazır mısınız? Yol bulmak kolaymış mesele gönül bulmakta, hazır mısınız gönül bulmaya? Vakit veda vaktidir artık tamam. Tertemiz insanların güvenine ihanet etmiş bu iktidara veda etme vaktidir.
Haydi Erdoğan, vakit tamam, seçim zamanıdır şimdi bu zaman. Allah'ını seversen seçimden kaçma. Artık kaçma kardeşim. Korkunun ecele faydası yok. Sen de farkındasın bu durumun. Haydi Erdoğan er meydanında bekliyorum seni, zaman sandık zamanıdır, milletten korkma. Yakışmaz bize korkaklık, gel kardeşim seçimi yap, sandığı koy, milleti, Türkiye'yi, devleti namusuyla beraber aydınlığa çıkaralım. Sözüm sözdür, bunu yapacağız.